Page 98 - Mustafa Baş KUR’AN-I KERİM’İN MADDİ VARLIĞI
P. 98
KUR’ÂN’IN KELİME SEÇİMİNDEKİ TİTİZLİĞİ 97
�
ِ
ِ
ِ
نِونَمِؤْيُ َ لاَّ مْهَرَّذِنَتِ مَْلَ مَُا مْهُتِرَّ َ ذِنَْاء مِْهُيَِّلِعِ ءاوسُ اوَر َ فَكِ نيُذَِلَا نِا/ nkâr edenle-İ
ْ
َ
َ
ْ ْ ْ ُ
َ ٌ ٓ
َ
ُ ْ
ُ
ْ ْ ْ ُ ْ
َ
ُ
َ َ
ُ
َ ْ ْ
79
ri uyarsan da uyarmasan da onlar için birdir, asla iman etmezler
ayetinde işaret edilen küfür bu tür bir küfürdür.
1.2- Küfr-ü cuhûd
Kalp ile bilip dil ile ikrar etmemektir. Böyle bir kişinin küf-
ِ
ِ
rü iblisin ve Ümeyye b. Salt’ın küfrü gibidir. نمِ بٌاتَكِ مْهَءاجَ امَْلَوَ
ٓ
ٌ َ
ْ
ْ َ َ
ُ
َ َ
ِ ِ
�
ِ
ِ
ِ
ِ
ِ
مْهَءاجَ امَْلِ َ فَ ۚاوَر َ فَكِ نيُذَِلَا ىََلِعِ َ نِوحَتَ ْ فَتَسَيُ ُ لِّبََقَ نمِ اونْاكِوَ ۙمْهُعِمِ امْلَ ٌ قَدَصَمِ � للّها دَنَعِ
ُ َ
ٓ
َ
ْ َ َ َ ُ َ َ ُ َ ْ َ ْ ْ َ ْ ُ َ َ َ � َ ُ ْ
ُ
ِ
ِ
�
O
نيُ � رفَاكُْلَا ىََلِعِ � للّها ُةٌنَعَِلِ َ فَ ۘهِِبِ اوَر َ فَكِ او ُ فَرعِ امِ/ nlara Allah katından ellerin-
َ
َ
َ
َ
َ َ
َ ْ
ُ
َ
dekini (Tevrat) doğrulayan bir kitap gelince, daha önce kâfirlere
karşı zafer isterlerken işte şimdi bilip tanıdıkları (Kur’an) kendi-
80
lerine gelince onu inkâr ettiler. Allah’ın lâneti böyle inkârcılaradır
ayetinde ifade edilen küfür bu tür bir küfürdür.
1.3- Küfrü’l-muânede (inatçının küfrü)
Kalp ile bilip dil ile ikrar etmek ancak bunu kabul etme-
mek. Ebû Talib’in söylediği şu beyitlerde ifade ettiği gibi:
ِ
ِ
ٍ
انَيُدَ ةٌيُِربَلَا نِايُدََأَ ِريِّخَ نمِ دَمْحَمِ نِيُدَ نَِأْبِ تُمْلِعِ دَقَِلَوَ َ
َ
َ
ُ
َ
ْ َ
َ
ْ
َ َ
ِ
ٍ
ِ
انَيِّبَمِ كَاذِبِ ًاحَمْسُ ينَتِدَجَولَ ةٌبَسَمِ رَّاذِحَ وََأَ ُةٌمِلاَمْلَا لاَّولَ
َ
َ ُ ْ َ ْ َ َ َ َ َ ُ َ ْ
Ben kesinlikle bildim ki Muhammed(s.a.v)’in dini
yeryüzündeki dinlerin en hayırlısıdır.
Levm ediciler veya sövenlerin korkusu olmasaydı beni bu dine
açıkça gönül verenlerden bulurdun.
79 Bakara, 2/6.
80 Bakara, 2/89.