Page 103 - Mustafa Baş KUR’AN-I KERİM’İN MADDİ VARLIĞI
P. 103

102             KUR’AN-I KERİM’İN MADDİ VARLIĞI

             Kadının bu isimle anılması onun kocasına hediye olarak
                                                           ِ
         takdim edilmesinden kaynaklanıyor da olabilir. ٌةٌيُدَهَ   elime-
                                                             k
                                                          ْ
                                                         َ
         si cihet, taraf veya yön manalarında da kullanılmıştır. Arap-
         ların kişinin bir meseleyi etraflıca ele alması manasında kul-
                                                ِ
         landıkları şu söz gibi:رمِأَ ةٌهُ ِ جَ يَْأَ ،هُرمِأَ ةٌيُدَهَ  ٌ نِلاَفَ رَظَنْ . Kelimenin
                                                       َ
                                               ْ
                                              َ
         cihet ve taraf manasını destekleyecek nitelikte Hz. Peygam-
                                                          ِ
         berin şu hadisi de kaynaklarda zikredilmektedir:للّها  َ لٍوسُرَّ نَِأَ
                                                                  َ
                                                               ُ َ
                                                 ِ
                                          ِ ِ
                                                          ِ
                     ِ
                          ِ
         وبَِأَ جَرخَ َ فَ ،« سِانَلَاِبِ ي�لِصَيُ  ٍركُبِ ابَِأَ اوَرمِ « :هِضْرمِ يفَ  َ لٍاَقَ مَْلِسُوَ هِيَِّلِعِ للّها ىََلِصَ
              َ
                               ْ
          ُ َ َ       َ     َ ُ  َ َ  ُ ُ    َ َ      َ َ َ ْ  َ ُ  َ
                                       ِ
         ِ نيَِّلِجَرَّ نيِّبِ  ىدَاهُيُ  جَرخَ َ فَ ،ًةٌحَارَّ مَْلِسُوَ هِيَِّلِعِ للّها ىََلِصَ يِبَنَلَا دَجَوَوَ ،ربَكُ َ فَ  ٍركُبِ/
                                                              َ
                                                                  ْ
                          َ
          ْ ُ َ َ ْ َ  َ َ ُ َ َ  َ َ َ َ َ  ْ  َ ُ  َ  ُ  َ  َ َ َ َ  َ َ  َ
         Hz. Peygamber dedi:’Ebû Bekir’e gidin (söyleyin) insanlara na-
         maz kıldırsın.’ Hz. Ebû Bekir de çıktı ve tekbir getirdi. Hz.
         Peygamber de kendinde güç buldu ve iki tarafında iki adamla
         (hücresinden) çıktı. 90
             Hidayet kelimesi çeşitli türevleriyle Kur’ânda ortalama 200
         defa geçmektedir. Müfessirler bu kelimenin Kur’ân’da 24 farklı
         manada kullanıldığını ifade etmiştir. Bu anlamlar şu şekilde sı-
                                              93
                                                    94
                                                            95
                                                                   96
                          91
                                       92
         ralanabilir: Beyan,  İslam dini,  iman,  dua,   irfan,  irşad,
                                                          98
                                                97
                                                                   99
         Hz. Peygambere verilen tebliğ vazifesi,  Kur’ân,  Tevrat,
         90  Ahmed b. Hanbel, Müsned, thk. Şuayb el-Arnaût, Adil Mürşit vd., (Beyrut:
             Müessesetü’r-Risâle, 2001), III/304; Tehzîbu’l-luğa, 6/201
         91  Bakara, 2/5, Lokman, 31/5.
         92  Bakara, 2/120.
         93  Kehf, 18/13.
         94  Rad, 13/17.
         95  Nahl, 16/16.
         96  İbn Kuteybe, Ebû Muhammed Abdullah b. Müslim, Te’vîli müşkili’l-Kur’ân, thk.
             İbrahim Şemsuddin, (Beyrut: Dâru’l-Kütübi’l-İlmiyye, trs), 248; Kasas, 28/22
         97  Bakara, 2/159.
         98  Kehf, 18/55.
         99  Mü’min, 40/53.
   98   99   100   101   102   103   104   105   106   107   108