Page 329 - Mustafa Baş KUR’AN-I KERİM’İN MADDİ VARLIĞI

328 KUR’AN-I KERİM’İN MADDİ VARLIĞI

göre Hazreti Peygamber merhametinden dolayı “Ben de yet-
mişten fazla istiğfar ederim. Allah da affeder” demiştir. Yine
rivayetlere göre son bir nihai ayet geliyor ve sanki sen önceki
ayeti yanlış anladın ve yorumladın dercesine bir uyarı yapılıyor.
“Bundan sonra ölen münafıklardan hiçbirisinin namazını kılma-
yacaksın! Mezarı başında bile durmayacaksın!” (Tevbe, 84) Bura-
da sanki bizim Türkçede kullandığımız “ölürsem kabrime gel-
me istemem” deyişine benzer bir uyarı ve düzeltme vardır. Yani
bundan sonra ölen hiçbir münafığın namazını kılmanı ve kıl-
dırmanı, kabrine dahi gitmeni istemiyorum şeklinde bir uyarı
ve düzeltme var. Böylece Hz. Peygamber’in önceki ayeti farklı
yorumlama imkânını tamamen ortadan kaldırıyor. Nitekim bu
ayetin inişinden sonra Hz. Peygamber’in hiçbir münafığın na-
mazını kıldırmadığı ve cenazesine katılmadığına dair rivayet-
ler naklediyor. Dahası bu konuda “Kelam-ı İlahi Oluşumun
Kanıtı Olarak Kur’an-ı Kerim’de Hazreti Peygamber’e Yönelik
Uyarı ve Tehditler” diye bir makale de yayınladım. Makale-
de Kur’an-ı Kerim’de Hazreti Peygamber’e yönelik çok sayıda
uyarı ve tehdit içerikli ayeti inceledim. Öyle ki, Kur’an’da şayet
Kur’an Hz. Peygamber’in kendi elinden çıkmış olsaydı, ora-
da bulunmaması gereken ayetler söz konusu olabilirdi. Çünkü
birçok ayet doğrudan Hazreti Peygamber’i eleştiriyor, düzel-
tiyor, önemli uyarılar yapıyor. Mesela İsra Suresinde “Biz seni
sağlam ve sabitkadem tutmasaydık, az daha onlara meyledecek-
tin. O zaman seni yeryüzünden siler atardık. Kimse de seni biz-
den kurtaramazdı.” (İsra, 74) Mesela başka bir yerde Hazreti
Peygamber’in edep ve hayâsından dolayı söyleyemedikleri şey-
ler olduğunu Kur’an bize bildiriyor. Yemeğe davet edilen saha-
be gidip evine oturuyorlar, yiyip içtikten sonra lafa, söze dalı-
yorlar; Hz. Peygamber de içten rahatsız olsa da utanıp kalkın