Page 328 - Mustafa Baş KUR’AN-I KERİM’İN MADDİ VARLIĞI
P. 328
KUR’AN KUR’AN-I KERİM’İN CEMİ VE TEFSİRİ 327
tekrar etmesi ve ondan sonra da gidip insanlara okuması is-
tenmiştir. İlk inen “ikra bismi rabbikellezi halag” ayetini me-
aller “Yaratan Rabb’inin adıyla oku” diye çeviriyorlar. Oysa bu
ayeti “Yaratan Rabb’inin adını oku!” şeklinde de anlayabiliriz.
Böyle bir mana verirsek o zaman “Ey Elçi! Bundan sonra ar-
tık sen Rabbin kelamını oku ve ilet.” sonucu çıkar. Yoksa bu
ayetleri duyan Hz. Peygamber hemen gidip bir bileni bularak
okuma ve yazma öğrenmemiştir. Bahsi geçen ayeti, “Yaratan
Rabb’inin adıyla oku” şeklinde anlamanın yanlış olduğunu söy-
lemiyorum, öyle bir mana çıkarmanın da mümkün olduğunu
düşünüyorum. Ancak fiili durum ve bu ayetlerden sonra Hz.
Peygamber’in yaşadığı hayatın, elçilik süresince sürekli Kur’an
okumasının benim yaptığım değerlendirmeyi desteklediği ka-
naatindeyim. Dolayısıyla Hazreti Peygamber ilk gelen “Oku”
emrine karşı bir iki defa “ben okuma bilmem” deyince bu sefer
ayetler arka arkaya geliyor ve ondan sonra da Hazreti Peygam-
ber 23 yıl boyunca Kur’an okuyor ve okutuyor.
Bu konuda başka bir örnek daha verebilirim Bilindiği gibi
Medine’de münafıkların başı Abdullah b. Ubey b. Selul sürekli
olarak Hazreti Peygamber’e ihanet etmiştir. Hatta bütün haya-
tı boyunca Bedir’de, Uhud’da, Hendek’te, Beni Mustalık Gaz-
ze’sinde fırsat buldukça müşrikler veya Yahudilerle işbirliği ya-
parak müminlere tuzaklar kurmuştur. Kur’an-ı Kerim’in birçok
Medeni sure ve ayetinde de münafıkların bu tutumları haber
verilmiş, sırları faş edilmiş ve tavırları şiddetle tenkit edilmiş
ve tevbe etmelerine yönelik çağrılar yapılmıştır. Bir surede Al-
lah Teâla “Onlar için ister bağışlanma dile, istersen dileme! Yetmiş
defa bağışlanmalarını dilesen de Allah onları bağışlamayacaktır.”
(Tevbe, 80) diye buyurmuştur. Aslında yetmiş sayısının Arap-
çada çokluktan/kesretten kinaye olduğu malumdur. Rivayetlere