Page 313 - Mustafa Baş KUR’AN-I KERİM’İN MADDİ VARLIĞI
P. 313
312 KUR’AN-I KERİM’İN MADDİ VARLIĞI
oluyorsunuz. Çünkü “imam” devlet başkanı manasına da ge-
liyor. Demek ki “imam musahaf ” ifadesi ile bu nüshalar dev-
let başkanının nüshası olarak zaten resmiyeti kazanıyor. Yani
bu imam tabiri bizim literatürümüzde var değil mi? Bunların
hepsine imam diyorlar. Biz desek de demesek de mühim değil,
devletin nüshası o değil mi?
Prof. Dr. Mesut OKUMUŞ: Evet, çok isabetli söylediniz.
Teşekkür ediyorum. Nitekim bu “imama Mushaf ” dışındaki-
lerin tamamı da zaten geçersiz kabul ediliyor. Hazreti Osman
diğerlerinin imha edilmesini emrediyor. Resm-i Osmani de-
diğimiz hat meselesine gelince bugünkü Araplarla diyorlar ki
aslında Arap yazısı temelde iki kısma ayrılır. Biri el-Hattu’l-
Kıraati ikincisi el Hattu’l-Kur’ani. El-Hattu’l Kıraati veya el-
Hattu’l-İmlai dediklerinde bugünkü Arapçada kullanılan ku-
rallı yazı anlaşılıyor. Ancak mesele Mushaf ’a geldiğinde ora-
da artık Arap dilindeki bugün oturmuş olan kurallar işlemi-
yor. Çünkü Hz. Osman döneminde henüz yazım kuralları tam
oturmamıştı, o dönemde bugünkü gibi bir gelişme söz konu-
su değildi. Özellikle Hattu’l-Kur’ani dediğimizde bugünkü
Mushaflarda kullanılan Hazreti Osman döneminde çoğaltı-
lan Mushaflardaki imla şeklinin kullanılması anlaşılır. Daha-
sı o dönemde aynı kelime değişik surelerde farklı yazılmış olsa
bile düzeltime ve tek bir yazımda birleştirme yoluna gidilme-
miştir. Ona hiç müdahale etmemiş, hiç değinmemiş ve dokun-
mamışlardır. Tayyar Altıkulaç Hoca’nın neşrettiği nüshalarda
buna dair örnekle bulunabilir. Mesela anamın oğlu anlamına
gelen Hz. Harun’un Hz. Musa’ya söylediği “yebne umm” keli-
mesi bir surede bitişik diğer surede ayrı ayrı yazılmış ve bugüne
kadar bu şekilde gelmiştir.