Page 308 - Mustafa Baş KUR’AN-I KERİM’İN MADDİ VARLIĞI
P. 308
KUR’AN KUR’AN-I KERİM’İN CEMİ VE TEFSİRİ 307
Bekir’de kalıyor. Hazreti Ebubekir vefat ettikten sonra ikinci
halife Hazreti Ömer’e intikal ediyor. Hazreti Ömer vefat et-
tikten sonra da kimin halife olacağı belli olmadığı için kızı ve
peygamberimizin zevcesi Hazreti Hafsa’ya geçiyor.
Oryantalistlerin bu kitabi cemin resmi olup olmayışı ko-
nusunda birtakım iddiaları gündeme gelebiliyor. Bu iddiayı sa-
vunanlara göre bu cem işlemi resmi bir iş değil, aslında birey-
sel ve kişisel bir girişimdi. Ancak bu cem işleminin resmi ol-
duğunu savunan araştırmacılar, akademisyenler gerekçe olarak
şunu söylüyorlar. Evet, bu iş bir resmi işti. Çünkü birinci halife
bu işi yaptı, sonra ikinci halife Hazreti Ömer de bu kitabı ko-
ruma altına alıp muhafaza etti. Resmi değildi diyenler gerekçe
olarak eğer resmi olsaydı Hafsa’ya geçmemesi, üçüncü halife-
ye geçmesi lazımdı diye itiraz ediyorlar. Ancak bu işlemin res-
mi olduğunu savunanlar Mushaf ’ın Hz. Osman’dan önce Hz.
Hafsa’ya geçmesinin sebebinin kimin halife olacağının henüz
belli olmamasına bağlıyorlar. Çünkü üçüncü halife Hz. Os-
man göreve gelir gelmez yeni bir resmi hareket başlattı. Haz-
reti Hafsa’dan Mushaf ’ı getirterek, çoğaltma işlemini başlat-
tı. Dolayısıyla Hazreti Ebubekir döneminde aslında Kur’an-ı
Kerim’in var olan malzemelerinin tamamının iki kapak arasına
alınarak Mushafa dönüştürülmesi gerçekleşti ve bu işlem bitti.
Bu konuda artık sahabenin de tam bir icması hâsıl oldu. Kimse
buna itiraz etmedi. Sonra Hazreti Ömer döneminde bu icma
yine devam etti. Hazreti Osman dönemine geldiğimizde riva-
yetlere göre Azerbaycan ve Ermenistan seferi esnasında Irak-
lı askerlerle Kufe veya Basra bölgesinden giden askerlerle Şam
bölgesinden giden askerlerin Kur’an okuması esnasında bir ta-
kım farklılıklar ortaya çıktığı, bu farklılıkların da komutanlar-
da bir endişeye mahal verdiği anlaşılıyor. Huzeyfet’ül-Yemani