Page 265 - Mustafa Baş KUR’AN-I KERİM’İN MADDİ VARLIĞI
P. 265
264 KUR’AN-I KERİM’İN MADDİ VARLIĞI
öyle yorumlanmıştır. Ama söylediğimiz gibi Peygamberin ‘A’lâ
sûresi’ndeki ayetle kendisinin asla unutmayacağı garanti altına
alınmıştır. Ancak kimi zaman Hz. Peygamber’in bazen unut-
ması da söz konusu olabilmiştir. Örneğin bir seferinde namazda
ayeti hatırlayamamıştır. “Ya Resulullah nesh mi oldu” sorusunu
sormuşlardır. O zaman Resulullah “Unuttuğum zaman bu ayet-
leri hatırlatan ümmetimden insanları bahşeden Rabb’ime ham-
düsenalar olsun”, diye hamd edecektir. Yani âyet-i kerimelerde-
ki ifadeler demek ki külli bağlamda değerlendirmek lazım. Hiç
unutmadı diyemeyiz. Çünkü o da bir insandır. Onun da unuta-
bileceği bir beşer olduğunu görmek lazım. Nitekim rivayetler de
bunu desteklemektedir. Ama sonuç itibariyle kıymetli hocalarım
Peygamber aleyhisselam ilk Ramazan’dan son Ramazan’a kadar
yirmi üç senelik zaman dilimi içerisinde inen ayet-i kerimele-
ri ve sûreleri Cebrail ile karşılıklı mukabele ederek buna devam
etmiştir. Buna biz teknik tabiriyle “Arza” diyoruz. Son arzada da
Hz. Peygamber ile Cebrail’in mukabelesi iki kez gerçekleşmiştir.
Bu süreçte Peygamber aleyhisselam Kur’an-ı Kerim’i en iyi bi-
len bir pozisyona gelmiştir. Zaten bir taraftan da öğrendiklerini
öğretmektedir.
Kıymetli hocalarım, Keçiören’de mukim Medine-i
Münevvere’nin şehir planlamasını yapan, çok sayıda köprü ve
yol projesi çizen, mühendisliğinin yanı sıra müfessir, muhad-
dis ve hafız da olan İsmail Turan isminde mümtaz bir şah-
siyet vardı. Geçmiş yıllarda vefat etti. Asıl branşı mühendis-
lik olsa da dini alanda kendisini yetiştirmiş bir zat-ı muhte-
remdi. Bu kişinin hayat hikâyesinde Kur’an’ı yirmi sekiz günde
ezberlediği söylenir. Bu gün okuduğu sûreyi yarın ezberleyen
bir zekâ ve hafızaya sahip imiş. On (10)dan fazla dil bildiği
söylenir. Senetleriyle binlerce hadisi ezbere bildiği nakledilir.