Page 264 - Mustafa Baş KUR’AN-I KERİM’İN MADDİ VARLIĞI
P. 264
VAHİY İNZAL VE TENZİL KAVRAMLARI 263
يحَلَاوَ كَيِّلَِإِ يضَقِيُ” “…Sen vahyin tamamı gelmeden aceleyle hüküm
َ
َ
ُ ْ ُ
453
verme…” ayetini bu bağlamda düşünerek yorumlamışlardır.
Ancak ayetin bağlamı dikkate alındığında başka anlamlar üze-
rinde de durulmuştur. Buna göre Hz. Peygambere bir konuda
soru soruluyor. Sorulan soru karşısında Peygamber (s.a.v.) de
biraz alelacele cevap vermeye kalkıyor. Onun sorulan soru ile
alakalı bu telaşlı tavrı konusunda uyarılmaktadır. “Yani buna
göre ayette denmek istenen “Ey peygamber! Sana biz bir konu-
da bir kıssayı anlatıyorsak ki önceki sayfalarda Samiri’den Musa
Aleyhisselam’ın kıssasından bahsediliyor. Acele etme. Bir bit-
sin. Ondan sonra anlamadığın bir şey varsa yalvar ve “Rabb’im
benim ilmimi artır”, de. Bu noktada biz sana destek olacağız...”
kabilinden bir mana üzerinde de durulmuştur. 454
Bu burada belirtelim ki her iki ayette –ki hocamızın az önce
ِ
ِ
ِ
okuduğu “هِِبِ َ لِّجْعِتَلَ كَنَْاسَلَ هِِبِ كَِرحَتِ َلاَّ” şeklinde devam eden Kıyamet
َ ْ َ َ َ
� َ ُ
ْ
sûresi’ndeki bu pasajların da konu olarak kıyamet sahnesi olması
uygun düşüyor. Yani mahşer günü yüce mahkemede, ilahi divan-
da panikleyen insana melekler, “Sen bunu bunu yapmıştın” diye
sorduğunda inkârcı insanın psikolojik haline ayette bir vurgu var
gibidir. Ayete verilen bu yorum, sûre bütünlüğü açısından daha
uygun düşse de, İbn-i Abbas’tan gelen diğer rivayet ve buna dair
yorum zayıf da olsa öne çıkmıştır. Ancak konu hakkında Hz.
Peygamber’in inen vahiy karşısında kendisine verilen teminatı
ifade eden bir başka ayette bulunmaktadır. ‘Alâ sûresinde yer alan
bu ayette “Biz sana okuyacağız, okutacağız. Sen unutmayacaksın/
455
ۙىَسَنَتِ َ لاَ َ فَ كَئِِرقِنَسُ” d enmiş olması Hz. Peygamber’e teminat açı-
ْ َ
ٰ
َ ُ ْ ُ َ
sından yeterli gibidir yani. Vahyin başlangıcı bağlamında belki
453 Tâhâ:114.
454 Benzer bir yorum için bkz. Abdülkadir vd. Yüce Kur’an ve Tefsirli Meali, s. 319.
455 ‘Alâ:6.