Page 239 - Mustafa Baş KUR’AN-I KERİM’İN MADDİ VARLIĞI
P. 239
238 KUR’AN-I KERİM’İN MADDİ VARLIĞI
Prof. Dr. Seyfettin ERŞAHİN: Sayın hocam dediniz ki,
Avrupa’daki bir iki sempozyumdaki hatıranızdan hareketle,
Avrupalılar ‘Allah Kur’an’ı korumuş da bizim kitabımızı ne-
den korumamış?’ itirazında bulunabilir. Evet, aslında onların
bir sorunu, bir yarası var. Bu yarada yarayı ya üzerine giderek
ya kaçarak örtmeye veyahut da tedavi etmeye çalışıyorlar. Müs-
lümanların böyle bir yarası var mı?
Prof. Dr. Hayrettin ÖZTÜRK: Müslümanlar olarak ya-
ramız çok. Eğer sizin yaranız varsa siz de mutlaka onların te-
davi yollarına gideceksiniz ki o zaman sonuca ulaşabilesiniz.
Ben bir tefsir kitabı yazmaya çalışıyorum. Kısa surelerden baş-
ladım ve kendi araştırmam neticesinde bir metot geliştirdim.
Kur’an’ın dilini esas alıyorum tefsirde. Kur’an’ın dili malum
bugünkü Arapça değil, asıl olarak şiir dili. Cahiliye şiirleri nasıl
kullanmışlar kelimeleri onlara bakmaya çalışıyorum bazı ayet-
lerin tefsirinde. Kur’an’ın nazmına bakıyorum. Sure birçok ko-
nuyu ele alıyor ama neticede bir konuda birleşiyor. Her surenin
bir amudu, bir ana fikri var. Bütün surelerin de kendine göre bir
ana fikri var. Hatta birçok sure altı yedi gruba ayrılabiliyor. Altı
yedi grubun içerisinde altı yedi gruba, bütün Mushaf altı yedi
gruba ayrılıyor. Bazısı yedi grup, bazısı dokuz grup. Ferahi do-
kuz grup olarak ele alıyor. Talebesi Emini yedi grup olarak ele
alıyor. Yedi grup da yedi Arapça konu işleniyor. Bu yedi konu
etrafında ama çok konu olmasına rağmen getiriyor, getiriyor bu
ana konuda birleştiriyor.
Müfessirlerimiz, eğer biz zor bir iş olan Kuran’ın nazmını
bir surede yakalayabilirsek birliği sağlarız, Müslümanların da
birliği vahdeti sağlanmış olur diyorlar. Biri böyle yorum yap-
mış, diğeri farklı, herkes farklı. Dolayısıyla insanların kafası