Page 192 - Mustafa Baş KUR’AN-I KERİM’İN MADDİ VARLIĞI
P. 192

HZ. PEYGAMBER DÖNEMİNDE KUR’ÂN’IN HIFZI, KİTÂBETİ VE CEM’İ 191

          rine yazılıyor ve böylece nazil olan surenin tamamlanmasına
          kadar bekletiliyor, sonra daha münasip ve uygun diğer malze-
                                   316
          me üzerine geçiriliyordu.”  Beyhâkî de: “Kanaatimce bundan
          maksat, ayrı ayrı zamanlarda inen ayetleri Hz. Peygamber’in
                                                 317
          nezaretinde sureler halinde derlemektir”  diyerek bu görüşü
          desteklemiştir.

              2.8. Ana Kitaptan Mushafların Yazılması


              Hz. Peygamber (s.a.v.) inen ayetleri bir kitaba naklettirir-
                                                        318
          di. Buna “Kitâbu’l-İmâm” ya da “Kitâbu’l-Ümm”  denirdi. Bu
          kitap Mescid-i Nebevî yapıldıktan sonra mescidin direklerin-
          den birinin yanında bir sandıkta korunmaya başladı.  O yüz-
          den o direğe “Ustuvâne-i Mushaf” adı verildi. Sahabeler o di-
          reğin yanında oturup Kur’ân’ı ezberlerler ve İmam Mushaf’tan
          Kur’ân’ı kendi sayfalarına naklederlerdi. Buradan hareketle Zeyd
          bin Sâbit şöyle demiştir: “Bizler Peygamber Efendimizin yanın-
                                                                    319
          da (oturup) evraklardan/ sayfalardan Kur’an’ı cem’ ederdik.”
          Münafıkların düzenbazlıkları arttığında Mushaf’ı onlardan ko-
          rumak için sandık, mescitten kaldırılıp müminlerin annesi Hz.
          Hafsa’nın yanına gönderildi ve Hz. Hafsa hayatta olduğu süre-
                                         320
          ce bu İmam Mushaf onda kaldı.  Yeni ayetler geldiğinde Hz.
          316 Hamidullah, Kur’an-ı Kerim Tarihi, (Erzurum: 1978), 43
          317  Bedreddîn Muhammed Abdullah ez-Zerkeşi,  el-Burhân  fî ‘ulûmi’l-Kur’ân,
              thk. Yusuf Abdurrahman el-Mer’aşelî, (Beyrut: 1990), 2/354.
          318  Mervan, hicri 64 yılında münafıklar, Kitâbu’l-İmâm’ı tahrif edip insanları
              saptırmasınlar ve ümmet arasında şüphe ve ihtilaf ortaya çıkmasın diye onu
              kasten yaktırmıştır.
          319  Ebü’l-Fazl Celâlüddîn Abdurrahmân bin Ebî Bekr es-Suyûtî eş-Şâfiî,  el-
              Itkân  fî ‘ulûmi’l-Kur’ân, thk. Muhammed Ebu’l-Fadl İbrahim, 2. Baskı,
              (y.y., Matbaatü Emîr, 1363/1984); İbni Hacer, Fethu’l-bârî, 1/81; Hâkim en-
              Nîsâbûrî, “Kitâbü’t-Tefsîr”, el-Müstedrek, (2002), 29 (hadis no: 2900), 249.
          320  Allâme Tamannâ ‘Imâdî Mucîbî Puhlvârvî, Cem’ul-Kur’ân, 2. Baskı, (Karaçi:
              Rahmân Publisihing Trust, 1994), 171
   187   188   189   190   191   192   193   194   195   196   197