Page 111 - Mustafa Baş KUR’AN-I KERİM’İN MADDİ VARLIĞI
P. 111

110             KUR’AN-I KERİM’İN MADDİ VARLIĞI

                                                                    ِ
             i- Hidayetin zıddı: امْ َ فَ ًةٌضْوعِبِ امِ لاَثْمِ بٌِرضَيُ  ْ نَِا يـَٔحَتَسَيُ  َ لاَّ  � للّها نِا
                                                                   َ
                                                        �
                                     َ
                                                   ْ
                                            ً َ
                                 َ     ُ َ َ  َ َ   َ   ٓ  ْ َ ْ َ  َ
                                      ِ
                                                           �
                          �
         آذَامِ  َ نِوُلَوقِيِّ َ فَ اوَر َ فَكِ نيُذَِلَا امَِاوَ  ۚمِْهُِبِرَّ نمِ  ُ قَحَْلَا هِنَْا  َ نِومَْلِعِيِّ َ فَ اونَمِٰا نيُذَِلَا امَِا َ فَ  �اهَُقَو َ فَ
          َ
                ُ
                      َ
                                            َ
                                           ُ
           َ
                                         َ
                                                      ُ َ َ
                        َ
                             َ َ ْ � َ ْ
                 َ
                                                                 َ ْ
                                                ُ ْ َ
                                                              َ
                    ُ
                                   �
                              � �
                 ِ �
                      ِ
                                         � �
                                               ِ
           � ِ
         ۙنيِّقِسُا َ فَْلَا  َ لاَّا هِِبِ  ُ لِّضَيُ امِوَ ً�اريِّثْكِ هِِبِ يْدَهُيُوَ ًاريِّثْكِ هِِبِ  ُ لِّضَيُ لاَثْمِ ا َ ذِهُِبِ  � للّها دَارََّا
         َ        ٓ    ُ َ َ  َ     ْ َ َ  َ    ُ  ًۢ َ  َ  ٰ ُ  َ َ
             “Şüphe yok ki, Allah herhangi bir şeyi, bir sivrisineği, hatta
         onun da ötesindekini misal vermekten  utanıp çekinmez. Bunun
         karşısında iman edenler onun, Allah’tan gelen gerçek olduğunu bi-
         lirler, inkâr edenler ise “Allah misal olarak bununla neyi kastedi-
         yor?” derler. Allah birçok kimseyi onunla saptırır, birçok kimseyi de
         onunla doğru yola iletir; onunla başkalarını değil, ancak emrine
                              142
         karşı gelenleri saptırır.”
             Burada kanımızca üzerinde durulması gereken husus hida-
         yet ve dalalet gibi iki zıt kavramın Kur’ân’da kullanıldığı bağ-
         lamlardan biri olan ve aslında kelami bir mesele olan Allah’ın
         insanı bu ikisinden birine yöneltmesidir. Bu bağlamda yukarı-
         da dalalet ile ilgili verdiğimiz son ayet irdelenmelidir. Hidaye-
         tin Allah tarafından nasip edilmesi hususunda İslami gelenek
         içerisinde uzlaşı var gibidir. Ancak ilahi dalalet meselesi hem
         Müslümanlar içerisindeki modern düşünce taraftarları hem de
         Müslüman olmayanlar tarafından reddedilen ve insanın ira-
         desini yok sayma tehlikesi taşıdığı düşünülen bir olgudur. Bu
         noktada cevabı konusunda ihtilaf edilen soru şudur: Allah da-
         lalete düşürür mü? Ayette geçen Allah’ın dalalete düşürmesi
         meselesini nasıl anlamamız gerekir?
             Konuyla ilgili olarak tefsirlerde farklı açıklamalar yapılmış-
         tır. Zemahşerî buradaki  َ لِّضْأَ/dalalete düşürme fiilinin Allah’a
                                   َ
         nisbetinin sebebe nisbet cinsinden olduğunu beyan etmekte-
         dir. Yani Allah onların dalalete düşmelerine sebep olan misali
         142  Bakara, 2/26; İbnü’l-Cevzî, Nüzhe, 406-409.
   106   107   108   109   110   111   112   113   114   115   116