Page 113 - Mustafa Baş KUR’AN-I KERİM’İN MADDİ VARLIĞI
P. 113
112 KUR’AN-I KERİM’İN MADDİ VARLIĞI
tarafından kabullenilememesi, imtihan vesilesi olan meseleler-
de teslimiyet yerine kâfirler tarafından ortaya konan şüphe ve
kararsızlıktır. 146
Kurtubî de ayette Allah’a isnad edilen idlâlin manası-
nı açıklarken Mutezilenin, ‘Allah dalelet ve hidayeti yaratmaz’
şeklindeki görüşüne itiraz ederek konuya giriş yapmıştır. Ona
göre Allah’a isnad edilen idlâlin manası tesmiye/isimlendirme
yani nitelemedir. Birine ًانْلاَ ُ فَ تُقِسَ َ فَ dendiğinde bu cümlenin ma-
ُ ْ
َ
nası ‘onu fasık olarak isimlendirdim’ demektir. Buna benzer bir
şekilde ayetteki kelimenin manası da kâfirlerin dâll/dalalete
sapmış olarak nitelendirilmeleridir. 147
3. Salat
Kur’ân’da geçen önemli kavramlardan biri de ةٍلاَصَلَا/ es-
salât’tır. Yapılan tespitlere göre salât kavramı isim haliyle
Kur’ân’da seksen üç, fiil haliyle on iki defa olmak üzere toplam
k
95 kere geçmektedir. Bu kavram ًاوْلِصَ – وُلِصَيُ – لاَصَ elimesin-
َ ْ َ
den türemiştir. ةٍلاَصَلَا kelimesi ٌةٌَلِعِ َ فَ alıbında gelmiş bir masdar-
k
ْ
dır. Aslı ةٍوْلِصَ olan kelimede sarf kuralları gereği ibdal ve i’lâl
ٌ
َ َ
meydana gelmiş ve وَ harfi elife dönüşerek ةٍلاَصَ olmuştur. Cemi
ٌ
َ
formunda bu وَ tekrar açığa çıkar ve kelimenin çoğulu تُاوَلِصَ
ٌ َ
şeklini alır. Mushafta yazılış şekli aslına uygun olarak elifle de-
ğil de وَ ile ةٍوَلِصَ dir. 148
ٌ
Ezherî (ö.370/980), İbn Fâris (ö. 395/1005), Zemahşerî (ö.
538/1144) gibi dilciler “ةٍلاَصَ” kavramının kökü olarak “ىَلِصَ /
146 Râzî, Mefâtîh, II, 365-369.
147 el-Kurtubî, Ebû Abdillah Muhammed b. Ahmed el-Ensârî, el-Câmi‘ li
Ahkâmi’l-Kur’ân, thk. Ahmed Berdûnî, İbrahim Atfîş, (Kahire: Dâru’l-
Kütübi’l-Mısriyye, 1964), I, 244.
148 Halil b. Ahmed, Kitâbu’l-ayn, s-l-v maddesi.