Page 244 - Microsoft Word - orjinal
P. 244

244                      øSLÂM HUKUK FELSEFESø

           kurtulunca, kefil de kurtulur. 283
              Ancak el-Eúbâh’tan alınan  úu kâide, bu kuralı sınırlamaktadır:
           “Bazen asıl sâbit olmadı÷ı halde, fer‘ sâbit olabilir. Meselâ, bir kiúi,
           birinin di÷erinde bir miktar alaca÷ı oldu÷unu ve kendisinin de  kefil
           oldu÷unu söylese, asıl borçlu olan da bunu inkâr etse, bunun üzerine
           alacaklı alaca÷ını kefilden istese, kefil bu miktarı ödemekle yükümlü
                284
           olur.”  Burada, kefil olunan borçlu, asil oldu÷u halde sorumlu tutul-
           mamıú, fer‘  olan kefil sorumlu tutulmuútur. Bu, ‘iddialarda, yargı
           önünde sâbit olana itibar edilece÷ine’ dair daha önce zikredilen fikri
           desteklemektedir.
              e) “Bir úey bâtıl hale gelince, onun içerdi÷i úeyler de bâtıl olur.” 285
           Meselâ iki kiúi alıúveriú sözleúmesi yapsa, bunun  gere÷i olarak biri
           di÷eri üzerindeki bazı alacaklarını ibrâ etse ve daha sonra da alıúveriú
           bâtıl olsa; bu ibrâ da bâtıl olur. Çünkü akdin bâtıl olmasıyla, akdin
           içeri÷indeki ibrâ da bâtıl olmuútur. Ayrıca “fâsit üzerine bina edilen
           úeyin kendisi de fâsittir.” 286
              f) Mecâmi‘de, aynı anlama gelen “Asıla mahsus  olan bir fer‘in
           mevcut olması, aslının da mevcut oldu÷una delâlet eder” denmekte-
              287
           dir.  Baúka bir ifadeyle, asıl üzerine bina edilen bir fer‘in varlı÷ı, bu
           aslın mevcut oldu÷una delâlet eder. Meselâ kefâlet, kefil olunan bor-
           cun fer‘idir. Bu kefâletin  varlı÷ı, prensip olarak borcun da varlı÷ını
           göstermektedir.

              B. Baúlangıç ve Devam
              øslâm hukukunda, baúlangıçta kendi baúına yapılması halinde bazı
           iúlem ve tasarrufların sahih olmasına mani olacak  hükümler bulun-
           maktadır. Meselâ, Hanefî mezhebinde, taksimi mümkün olan ortak bir
           malın hissesini baúlangıçta hibe etmek câiz de÷ildir. 288


          283  Md. 662.
          284  “Asıl sâbit olmadı÷ı halde fer’in sâbit oldu÷u vardır. Meselâ, bir kimse filâna úu
             kadar kuruú deyni vardır, ben dahi ona kefilim dese ve asilin inkârı üzerine dâyin
             iddia etse mebla÷-ı mezburu kefilin vermesi lazım gelir.” (md. 81).
          285  “Bir úey bâtıl oldukda ânın zımnındaki úey dahi bâtıl olur” (md. 52).
          286  øbn Nuceym, el-Eúbâh, s. 157-158. Bkz. Mecelle, md. 1566.
          287  Güzelhisari, Menâfi, s. 326.
          288  Bkz. øbn Nuceym, el-Eúbâh, s. 49; Güzelhisari, Menâfi, s. 334.
   239   240   241   242   243   244   245   246   247   248   249