Page 242 - Microsoft Word - orjinal
P. 242

242                      øSLÂM HUKUK FELSEFESø

               267
           maz.  “Bir kiúi, di÷erini bütün davalarda ibra etse, daha sonra onda
           bir alaca÷ının oldu÷unu iddia etmesi geçersizdir.” 268
                      269
              el-Eúbâh  ve  Mecelle’de yer alan küllî  kâidede, “Olmayan  úey
                                                                    270
           dönmeyece÷i gibi, düúen hak da  geri dönmez” denmektedir.  Bu
           kâide, ‘kiúi bir  hakkı düúürdü÷ü zaman, bundan  dönemez ve daha
           önce sahip olup da düúürdü÷ü bu hakkı, bir çeliúki oldu÷u için, yargı
           önünde talep edemez’ anlamına gelmektedir. Bu  konuda, düúürülen
           hakkın, hakkı düúüren kiúiye ait olması ve düúürme zamanında mevcut
           olması úarttır. Buna göre bir kiúi, mûrisin ölümünden önce mirastaki
           hakkından vazgeçmiú olsa, bu geçerli de÷ildir; fakat bu mûrisin ölü-
           münden sonra meydana gelirse geçerlidir.
              Bu kâide, “Kendi tarafından tamamlanmıú olan bir úeyi nakzetme-
           ye çalıúan kiúinin gayreti kabul edilmez” 271  úeklindeki di÷er genel bir
           kuraldan alınmıútır. Bu kurala, satıcı kefilinin, satılan malın kendine
           ait oldu÷unu iddia etmesi örnek verilebilir. Bu durumda kefil, kendisi
           tarafından tamamlanan kefalet  akdini nakzetti÷i için, iddiası kabul
           edilmez.
              V- Çeúitli Genel Kâideler

              A. Ba÷ımlı olan, her bakımdan ba÷ımlıdır.
              Var olmak,  oldu÷u hal üzere kalmak  veya düúmek bakımından
                               272
           fer‘in asla tâbi olması,  kabul edilen temel prensiplerdendir. Bunun
           gibi Mecâmi‘de de “Bir úeyin devamı, aslına ba÷lıdır” denmektedir. 273
           Aynı anlamda  Mecelle’de pek çok kâide bulunmaktadır. Bunların
                                          274
           ço÷u da, el-Eúbâh ve’n-Nezâir’den  alınmıú olup, burada kısaca açık-
           lanacaktır:

          267  Md. 1648.
          268   Md. 1649.
          269  øbn Nuceym, el-Eúbâh,  s. 127.
          270  Md. 51.
          271  “Her kim ki kendi tarafından tamam olan  úeyi nakz etme÷e  sa’y ederse, sa’yi
             merduttur” (md. 100). Bkz.  øbn Âbidîn,  Reddü’l-Muhtâr, c. I,  s.15;  el-Fetâva’l-
             Bezzâziyye, (el-Fetâva’l-Hindiyye’nin kenarında) c. IV, s.522. Bu kâidenin Latin-
             ce’deki benzeri úöyledir: “Nemo contra factum suum venire potest.”
          272  Latince bu kural úöyle ifade edilmiútir: “Accessorium sequitur principale.”
          273  Güzelhisari, Menâfi, s. 311.
          274  øbn Nuceym, eú-Eúbâh, s. 47 vd.; es-Suyûtî, eú-Eúbâh, s.81 vd.
   237   238   239   240   241   242   243   244   245   246   247