Page 235 - Microsoft Word - orjinal
P. 235

SUBHø RECEB MAHMESÂNÎ                235

           Bu da genel olarak yemin edene dini inancı ile do÷ruluk ve dürüstlü÷ü
           emreden Allah  Teâlâ’yı hatırlatma prensibine dayanmaktadır. Allah
           korkusunun yemin edeni do÷ru söylemeye sevk etmesi ve yalan be-
           yandan ve batıldan alıkoyması amaçlanır.
              Ancak yargı tecrübesi, yeminin zayıf bir delil oldu÷unu, ancak zo-
           runluluk halinde bu delile baúvurulabilece÷ini; yemin etmesi istenen
           kiúilerin, çok nadir  durumlar hariç, bunu kolaylıkla yapabildiklerini
           göstermiútir. Yemin  bazı  modern  medenî kanunlarda bilinmeyen bir
           yöntemdir. Bu delil, Latin ülkelerinin birço÷unda bulunmakla birlikte,
           øngiliz hukuku gibi birçok hukuk sisteminde, yukarıda açıklandı÷ı
           manada, kesin bir delil olarak kabul edilmemektedir.
              Ayrıca yemin, hatta delil olarak kabul edilen ülkelerde bile, eski-
           sine göre daha az kullanılmaktadır. Meselâ Osmanlı Hukuk Muhake-
           meleri Usûlü Kanunu’nda; “øddiasını ispat edemeyen kiúiye hasmının
           yemin etmesini isteyip istemedi÷i sorulur…” denmektedir. Yani hâ-
           kimin, iddiasını ispat edemedi÷inde davacının, davalıya yemin teklif
                                                                 241
           etme hakkının bulundu÷unu kendisine hatırlatması gerekir.  Günü-
           müzde, Lübnan Medeni Muhakeme Usûlü Kanunu, hâkime böyle bir
           hatırlatma görevi yüklememektedir.
              3. Hâkimin yemin verdirmesi
              Davacının talep etti÷i yemin bahsi daha önce geçmiúti. Acaba hâ-
           kimin kendili÷inden, taraflardan birisine yemin verdirme hakkı var
           mıdır, yok mudur? Bu soru ile ilgili olarak, durumlara göre farklı ce-
           vaplar bulunmaktadır.
              Bazı modern hukuk sistemleri, daha önce atıfta bulunulan yemin-
           den ayırmak için, “tamamlayıcı yemin” diye adlandırdıkları bir yemini
           kabul etmektedirler. Meselâ Lübnan Medeni Muhakeme Usûlü Kanu-
           nuna göre, “hâkimin kendili÷inden taraflardan her  birine verdirdi÷i”
           yemin, ileri sürülen iddianın veya yapılan savunmanın tam manasıyla
           tespit edilemedi÷i ancak tamamen ispattan da yoksun olmadı÷ı du-
                               242
           rumda söz konusudur.  Baúka bir deyiúle, e÷er taraflardan birinin
           sözü, noksan olarak ispat edilebiliyorsa, hâkim yemin ile iddiasını
           desteklemesini ondan isteyebilir.

          241  Md. 92.
          242  Bkz. Lübnan Medeni Muhakeme Usûlü Kanunu, md. 228, 237 vd.
   230   231   232   233   234   235   236   237   238   239   240