Page 233 - Microsoft Word - orjinal
P. 233

SUBHø RECEB MAHMESÂNÎ                233

              Aynı úekilde Lübnan Medeni Muhakeme  Usûlü Kanunu’nda,   233
           davalı yemin edince, artık hasmının, yeminin yalan oldu÷una dair
           getirdi÷i delil kabul edilmez. Çünkü cezâî bir karar gere÷ince yeminin
           yalan oldu÷u tespit edildi÷inde; zarar gören tarafın, zararın ve iúten
           alıkonulmasının bedelini isteme hakkı do÷ar.” 234
              b. Davalının yeminden çekinmesi ve yemini reddi
              Davalının kendisine teklif edilen yemini etmesi halinde, buna iliú-
           kin hükmü yukarıda açıklamıútık. Buna mukabil davalının yemin et-
           mekten kaçındı÷ı durumunda, sadece bundan dolayı aleyhinde hüküm
           verilebilir mi? Yemin davacıya teklif edilir mi? Bu konuda mezhepler
           farklı görüúler ileri sürmüúlerdir.
              Hanefîlere ve Ahmed  øbn  Hanbel'den gelen iki rivâyetten birine
           göre, yeminden kaçınmak ikrar gibidir. Davalı yemin etmekten kaçın-
           dı÷ında, davacının hakkını ikrar etmiú sayılır. Zira davalı, davayı inkâ-
           rında do÷ru ise, yemin etmekte tereddüt etmez. Yeminden kaçınmak,
           ya açık bir úekilde olur ya da susmak suretiyle dolaylı olarak gerçekle-
           úir.
              Birinci görüúe göre, davacıya  yemin ettirilmez. Davalının talebi
           olsun veya olmasın, davacıya iddiasının do÷ru oldu÷una dair  yemin
           verdirilmez. Mecâmi’de yer alan küllî kâidelerde de böyle ifade edil-
                   235
           mektedir:  “Yemin daima, davayı inkâr için olur”. Bunun delili, daha
           önce geçen Hz. Peygamber’in, “Delil davacının, yemin ise inkâr ede-
           nin yükümlülü÷üdür” hadisidir. Bu hadis mutlak olarak varit olmuútur;
           yeminin davacıya da teklif edilebilece÷ine delâlet eden bir iúaret bu-
           lunmamaktadır. Mecelle de bu görüúü esas almıútır. 236
              Di÷er imamlara ve  ømam Ahmet b. Hanbel’den gelen ikinci
           rivâyete göre, davalının yeminden  kaçınması, aleyhinde hüküm ver-
           mek için tek baúına yeterli de÷ildir. Çünkü bu, zayıf bir delildir, dava-
           lının talebi olmasa da, davacının iddiasında do÷ru oldu÷una yemin


          233   Md. 234.
          234  Bu, benzeri durumda zararın tazminini kabul etmeyen Fransız hukukçuların yoru-
             muna ters düúmektedir. Rethel Mahkemesinin 25 Ocak 1905 tarihli kararına bakı-
             nız.
          235  Güzelhisari, Menâfi,  s. 335.
          236  Md. 1820.
   228   229   230   231   232   233   234   235   236   237   238