Page 231 - Microsoft Word - orjinal
P. 231
SUBHø RECEB MAHMESÂNÎ 231
yemin teklifini davacıya iade eder, (onun yemin etmesini isteyebilir).
Aúa÷ıda her üç durum kısaca izah edilecektir. 227
a. Davalının yemin etmesi
Davalı, hakkında ileri sürülen iddia ile ilgili olarak, suçsuz oldu-
÷una dair yemin ederse dava reddedilir. Bu konuda ihtilâf yoktur.
øhtilaf, yeminden sonra úâhitli÷in kabul edilip edilmeyece÷i konusun-
dadır. Baúka bir ifadeyle davacı, davalının yemininden sonra úâhit
getirirse, bu kabul edilecek mi, yoksa edilmeyecek midir? Bu konuda
üç görüú vardır.
Birinci görüúe göre, yemin zayıf bir delildir ve ihtilâfı sona erdir-
mez. Bu yüzden, davalının yemininden sonra da delil kabul edilir.
Çünkü delil asıldır; yemin ise o bulunmadı÷ında yerine geçer. Asıl
gelince onun yerine geçenin hükmü sona erer. Hz. Ömer bu görüúü
kabul etmiú ve “Yalan yere yemin, adil bir úâhidin úâhitli÷inden daha
ziyade reddedilmeye layıktır” demiútir. Aynı úekilde selef hâkimler-
den bir grup da, bu görüúü kabul etmiútir. el-Buhârî; Tâvûs b. Keysân,
øbrahim en-Nehaî ve ùureyh’ın, “Adâletli bir úâhit, yalan yere yemin-
den daha do÷ruya yakındır” dediklerini rivâyet etmiútir. Ebû Hanîfe,
eú-ùâfiî ve Ahmet b. Hanbel de bu görüútedir.
Mecelle’de bu konuda açık bir ifade yoktur. Ancak muteber Me-
celle úerhlerinde görüldü÷ü gibi, bu konuda birinci görüúü yansıtan
228
Hanefî kitaplarına atıfta bulunulmaktadır. Ne var ki, bu mesele, iki
sebepten dolayı fiili olarak çok nâdir meydana gelmektedir. Bu sebep-
lerden birincisi; ømam-ı Âzam’ın tercih edilen görüúüne göre, yemin
teklifi ancak davacının delil getirmekten aciz kaldı÷ı durumlarda söz
konusudur. 229 økinci sebep, Mecelle’nin de açıkça ifade etti÷i, “Dava-
227 Bu konuda bkz. es-Serahsî, el-Mebsût, XVI, s.119 ve XVII, s.29; el-Kâsâni,
Bedâi‘u’s-Sanâi, c. VI, s.229 vd.; eú-ùafiî, Kitabu’l-Umm, c. VII, s.34 vd. ve 140;
ømam Mâlik, el-Mudevvene, c. XIII, s.24; øbn Hazm, el-Muhallâ, c. IX, s.371 vd.;
el- Aynî, Umdetu’l-Kârî, c. XIII, s.257; el-Gazâlî, el-Veciz, c. II, s.265; øbn
Kudâme, el-Mu÷nî, XII, s.124 vd.; øbn Kayyım, ø‘lâmu’l-Muvakki‘în, c. III, s.334;
øbn Rüúd, Bidâyetu’l-Müctehid, c. II, s. 386 vd.; øbn Kayyım, et-Turuku’l-
Hükmiyye, 117 vd.
228 Bkz. Ali Haydar, Dürerü’l-Hükkâm, Mecelle’nin 1842. maddesinin úerhi.
229 Bu görüú do÷rultusunda Osmanlı Temyiz Mahkemesinin 12 Mayıs 1326/1910 mali
yılı ve 666 nolu bir kararı vardır. Bkz. Ceride-i Adliyye, sayı. 13, s. 529. ømam Ebû
Yûsuf, hazır delili olsa bile davacının davalıdan yemin etmesini isteyebilece÷ini