Page 221 - Microsoft Word - orjinal
P. 221

SUBHø RECEB MAHMESÂNÎ                221

           tildi÷i gibi, do÷um konusunda kadının tek baúına úâhitli÷i yeterli gö-
                                                                 183
           rüldü÷üne göre, bir erke÷in úâhitli÷i haydi haydi geçerlidir.  Bunun
           gibi okul çocuklarıyla ilgili meselelerde ö÷retmenin tek baúına
                   184
           úâhitli÷i,  telef edilen malın kıymetini belirleme hususunda bir eks-
           perin úâhitli÷i câiz görülmüútür. Aynı úekilde, tanıkların güvenilir olup
           olmadı÷ı, vekilin azli, satın alınan malın ayıbını haber verme ve ben-
           zeri di÷er konularda da tek úâhit yeterli sayılmıútır. 185
              Mahkemenin resmi dilini bilmeyen tarafların veya úâhitlerin ifade-
           leri için mahkemenin kullandı÷ı tercümanın sözleri de bu cümleden-
                                    186
           dir. el-Eúbâh ve’n-Nezâir’de  ve Mecelle’de “Tercümanın sözü, her
                                            187
           hususta kabul edilir” denilmektedir.  Ebû Hanîfe, Ebû Yusuf  ve
           Mâlik’e göre güvenilir  bir mütercimin tercümesi yeterlidir. Ancak
           Muhammed eú-ùeybânî’ye ve di÷erlerinden gelen tercihe úayan görü-
           úe göre, tercüme úâhitlik gibi de÷ildir, dolayısıyla bir kiúinin tercümesi
           geçerli de÷ildir. 188
              Bunun yanında Hanefî bilginleri, tek  kiúinin úâhitli÷inin kabul
           edilmedi÷i di÷er durumlarda  úâhitlerin asgari sayısını belirlemenin,
           üzerinde akıl yürütülemeyen ve nassla belirlenen taabbudî konulardan
           oldu÷unu ileri sürmüúlerdir. Çünkü  úâhitlerin do÷rulu÷u, sayılarıyla
                                             189
           de÷il, adâletleriyle ilgili bir durumdur.  Yani burada, úâhitlerin sayı-
           sına de÷il, a÷ırlı÷ına ve kıymetine itibar edilir. Bu sebeple Hanefîler,
           delillerin de÷erlendirilmesinde, úâhitlerin sayısının çoklu÷una itibar
           etmemiúler; ileride daha geniú olarak açıklanaca÷ı gibi, birçok mese-
           lede örfte geçerli olan karîneleri ve bunlarla hüküm vermeyi kabul
           etmiúlerdir.


          183  Bkz. ez-Zeylâî, Kenz, ay.
          184  el-Haskefî, Durru’l-Muhtar, c. II,  344.
          185  øbn Vehbân, Manzumetü’l-Vehbâniyye (Kâhire 1296/1878) isimli eserinin 61. sahi-
             fesinde bu türden 11 örnek zikretmektedir. øbn Nuceym, el-Eúbâh, s.  88’de buna
             bir misal daha  ilave  etmektedir. Ali Haydar  Mecelle’nin 1825.  maddesini  úerhe-
             derken Ebussuûd’dan naklen onbeú misal zikretmektedir. Bu konuda Mâlikîlerin
             misalleri için bkz. øbn Ferhûn, Tebsiretü’l-Hükkâm, c. I,  231 vd.
          186  øbn Nuceym, el-Eúbâh, s. 51.
          187  Md. 71.
          188  Detaylar için bkz. el-Fetâva’l Hâniye,(el-Fetâva’l-Hindiyye’nin kenarında), c. II, s.
             378; el-Aynî, Umdetu’l-Kârî, c. XXIV, s.266; eú-ùevkânî, Neylü’l-Evtâr, c. VIII,
             s.234; øbn Ferhûn, Tebsiretü’l-Hükkâm, c. I, s.237.
          189  ez-Zeylâî, Kenz, c. IV, s.212.
   216   217   218   219   220   221   222   223   224   225   226