Page 219 - Microsoft Word - orjinal
P. 219
SUBHø RECEB MAHMESÂNÎ 219
Bu durum, Câhiliyye dönemindeki kadınların statüleriyle mukaye-
se edildi÷inde, büyük bir geliúmedir. Zira o dönemde kız çocukları diri
diri gömülme tehlikesiyle karúı karúıyaydı, miras ve benzeri medeni
hakların ço÷undan mahrumdu.
Daha önce øslâm mezheplerinin erkeklerle birlikte kadınların
úâhitli÷i meselesinde görüú ayrılı÷ı içinde bulundu÷u zikredilmiúti.
Burada tek baúına kadınların úâhitliklerinin geçerli oldu÷u durumlar
açıklanacaktır.
Hadis-i úerifte; “Erkeklerin bakamayacakları hususlarda kadınla-
174
rın úahitli÷i câizdir” buyurulmaktadır. Mezhepler bu tür úâhitli÷in
kabulü hususunda ittifak etmiúlerdir. Mecelle’de; “Erkeklerin ıttılâının
mümkün olmadı÷ı yerlerde, yalnız kadınların mal hakkındaki
175
úâhitlikleri kabul olunur” denilmektedir. Do÷um, kadın hastalıkları
vb. hususlar da, kadınların úâhitli÷inin geçerli oldu÷u konulardandır.
Hanefîlerin dıúındaki fakihlerin ço÷unlu÷una göre, emzirme de buna
dâhildir.
Bu gibi durumlarda kadın úâhitlerin asgari sayısı hakkında ihtilâf
edilmiútir. Hanefîler ve Hanbelîler; Hz. Peygamber’in do÷um konu-
176
sunda ebenin úâhitli÷ini kabul etti÷ine dair rivâyet ile Hz. Ali, Kâdî
ùurayh ve di÷erlerinin bu úekilde verdikleri hükümlere dayanarak, bir
kadının úâhitli÷ini yeterli görmüúlerdir. Kadınların úâhitli÷i konusunda
di÷er imamların görüúleri ise úöyledir: ømam Mâlik’e göre, erkek
úâhitlerin sayısına kıyasla, bazı istisnâî durumlar dıúında, iki kadın
177
úâhidin bulunması gerekir. Bu sayı Osman el-Betti’ye göre üç;
ømam eú-ùâfiî’ye göre ise dörttür. eú-ùâfiî’nin bu görüúü, Müs-
ned’inde, Atâ tarafından rivâyet edilen bir hadise dayanmaktadır. Bu
hadiste, Hz. Peygamber’in (s.a.s), “Kadınlar, kadınlarla ilgili bir hu-
susta úahitlik etti÷inde, dört úahitten azı geçerli de÷ildir” dedi÷i
rivâyet edilmektedir. 178
Erkeklerin bilgi sahibi olamayacakları durumların haricinde, ka-
174 Zikreden ez-Zeylâî, Kenz, c. IV, s. 209.
175 Md. 1685
176 Zikreden ez-Zeylâî, Kenz, ay.
177 østisnaî durumlar için bkz. øbn Ferhûn, Tebsiretü’l-Hükkâm, c. I, 240.
178 eú-ùâfiî, Müsned. Bkz. Kitâbu’l-Umm’un kenarı, c. VI, s, 253.