Page 224 - Microsoft Word - orjinal
P. 224
224 øSLÂM HUKUK FELSEFESø
gerekli görmüúlerdir. 197
ùâhit ile aleyhinde úâhitlik edilen kiúi arasında dünyevî konularda
bir düúmanlık olması halinde de úâhitlik kabul edilmez. Aynı úekilde
úâhit ile kendi lehine úâhitlik edilen arasında akrabalık, iúçi-iúveren,
ortaklık, kefâlet ve benzeri iliúkilerin mevcut oldu÷u durumlarda,
úâhitli÷in bir menfaat elde etme veya bir zararı gidermeye sevk etme
tehlikesi varsa, úâhit dinlenmez.
Babanın o÷luna, o÷lun babasına úâhitlik etmesi gibi usul ve fürûun
birbirlerinin lehine úâhitlikleri kabul edilmez. Ancak bunların birbirle-
ri aleyhindeki úâhitlikleri geçerlidir. Aynı úekilde eúlerden birinin
di÷eri aleyhindeki úâhitli÷i câiz olmakla birlikte, birbirleri lehindeki
úâhitlikleri câiz görülmemiútir. Ancak ømam eú-ùâfiî, eúlerin birbirleri
lehine úâhitliklerini de geçerli kabul etmiútir. 198
Adâlet úartına göreceli olarak bakılmalıdır. Yani úâhidin adâleti
yaúadı÷ı çevre ve topluma kıyaslanarak takdir edilir. Buna göre bazı
Mâlikî müçtehitler, zarûret halinde âdil olmayan kiúinin úâhitli÷iyle
hüküm verilebilece÷ini, aynı úekilde önemsiz konularda adâleti bilin-
meyen kiúinin úâhitli÷iyle de amel edilebilece÷ini kabul etmiúlerdir. 199
Netice itibarıyla, bu konu çok kapsamlıdır. Genel kâidelere iliúkin
konumuzdan uzaklaúmamak için, âmânın, çocu÷un ve benzerlerinin
úâhitliklerinin kabul edilip edilmemesi gibi ihtilâflara girilmeyecek-
tir. 200
6. ùâhide yemin verdirilmesi
ùâhide yemin verdirilmesi hususunda øslâm hukukunda iki görüú
vardır. Birinci görüúe göre, úâhitlik ifadesi yemin anlamını da içerdi÷i
için úâhide yemin verdirilmesi gerekmez. Bu Hanefî mezhebinin mu-
teber kitaplarında sa÷lam senetle rivâyet edilen görüúüdür.
økinci görüúe göre, úâhide yemin verdirilir. Günümüzde, úâhidin
197 Bkz. Mecelle, md. 1716 vd. ùahidin do÷rulu÷unun araútırılması konusuyla ilgili
olarak, Ebû Hanîfe, meúhudun aleyh’e (aleyhinde úâhitlikte bulunulan kiúi) úahidin
do÷rulu÷unu araútırma hakkının verilmesini úart koúmuútur.
198 en-Nevevî, Muhyiddin, Minhâcu’t-Tâlibîn, Kahire 1319/1901, s. 135.
199 øbn Ferhûn, Tebsiretü’l-Hükkâm, c. II, s.21.
200 Bu konuda tafsilatlı bilgi için bk. Mecelle, 1696-1705. maddeleri; ez-Zeylâî, Kenz,
c. IV, s.217 vd.; øbn Rüúd, Bidâyetü’l-Müctehid, c. II, s.383 vd.