Page 223 - Microsoft Word - orjinal
P. 223
SUBHø RECEB MAHMESÂNÎ 223
194
úahitlik ederse bu ona yeterlidir” diyerek Huzeyme’nin úâhitli÷ini
iki kiúinin úâhitli÷ine denk saymıútır.
Hanefîlerin “kıyasın hilafına sâbit olan hükme baúka úey kıyas
olunmaz” úeklindeki görüúlerini dayandırdıkları bu son hadis, øbn
Kayyım tarafından, tek úâhitle hüküm verilebilece÷ine dair delil göste-
rilmekte ve bu konuda “bir úâhitle hüküm vermek, ondan daha hayırlı
veya onun durumunda olan di÷er sahabîlerin dıúında sadece
Huzeyme’ye mahsus bir ayrıcalık de÷ildir. ùayet Hz. Ebû Bekir,
Ömer, Osman, Ali ve Ubey b. Ka’b gibi sahabîler tek baúlarına bir
úeye úâhitlik yapsalardı, bununla hüküm vermek daha uygun olur-
du…” demektedir. Baúka bir deyiúle øbn Kayyım, söz konusu hadisin,
Huzeyme’nin güvenilirli÷i illeti üzerine bina edildi÷ini, dolayısıyla
hâkim, bu hadise kıyasla, güvenilirli÷i ortaya çıktı÷ında, tek bir úâhitle
hüküm verebilece÷ini söylemiútir. Bu hadis, di÷er sünnetler gibi,
Kur’an ile çeliúmemektedir. ømamların açıkladı÷ı üzere sünnet,
“Kur’an’ı tefsir eder, Allah’ın muradını açıklar ve mutlakını takyit
eder.”
ùurayh ve Zürâre b. Ebî Evfâ gibi tarihte meúhur olmuú bir grup
Müslüman yargıçlar da bu görüúü benimsemiúlerdir. Bu kiúilerin, do÷-
rulukları bilinmesi halinde bir erkek úâhitle hüküm verdikleri rivâyet
edilmiútir. Ebû Dâvûd bu sözü alarak, Sünen’inde; “Hâkimin Do÷ru
Oldu÷unu Bildi÷i Bir ùâhitle Hüküm Vermesinin Cevazı” 195 úek-
linde konu baúlı÷ı yapmıútır. Rivâyet edildi÷ine göre, Kâdî øyas b.
Muâviye (ö. 122/739), Abdulaziz b. Suheyb’in tek baúına úâhitli÷ini
kabul etmiútir. 196
5. Adâlet úartları.
Yukarıda açıklanan úâhitlikte gerekli sayının yanı sıra úâhidin
adâleti de úart koúulmuútur. Yalancılık, kötü hal ve kötü ahlaklı ol-
makla meúhur olan kiúinin úâhitli÷i kabul edilmez. Bazı mezhepler ve
Mecelle, gizli veya alenî olarak úâhitlerin adâletinin araútırılmasını
194 Bu hadisin kayna÷ı daha önce zikredilmiútir.
195 Bütün bu konular için bkz. øbn Kayyım, et-Turuku’l-Hükmiyye, s. 72, 75-78; Ebû
Dâvûd, Sünen, c. III, s.308.
196 Bkz. øbn Kuteybe, el-Meârif, s. 207; øbn Hallikân, Vefâyât, c. I, s.81-82.