Page 161 - Microsoft Word - orjinal
P. 161
SUBHø RECEB MAHMESÂNÎ 161
104
rivâyet bulunmaktadır .
IV- Örf ve Âdet
A. Genel Olarak Âdet
Genel olarak âdet, insanların veya onlardan bir toplulu÷un alıúkan-
lık haline getirdi÷i her úey anlamına gelmektedir. Âdet, milletlerin
ortaya çıkıú tarihi, sosyal hayatları ve medeniyetlerinin ifadesinde
önemli rol oynamıú ve oynamaya da devam etmektedir. Âdet, iklim
yapısı ve milliyetçilik ruhu gibi belli baúlı iki sebepten etkilenmekte-
105
dir. Âdet aynı zamanda taklit yoluyla güçlenip yayılmakta ve millet-
lerin hayatında nesilden nesle intikal edip kökleúmektedir. 106
Âdetler çeúitlidir; bir kısmı muâmelât ve hukukla, bir kısmı ahlak
ve terbiye ile, bir kısmı giyecek ve toplumsal e÷ilimlerle iliúkilidir. Bir
kısmının, zevk ve e÷lencenin dıúında bir manası yoktur.
Di÷er toplumsal tezahürler gibi âdetler de, zamana ve ülkelere gö-
re farklılık arz eder. Her zaman ve mekânda kendini di÷erlerinden
ayıran farklı bir özellik kazanır. eú-ùatıbî’nin yaúadı÷ı devirde erkek-
n
ı
lerin ba úını açık olmas ilgili ifade etti ÷i hususlar, buna örnek teúkil
eder: “Filvaki baúın açılması yöreden yöreye göre de÷iúmektedir. Bu,
Do÷u ülkelerinde mürüvvet sahibi kimseler için çirkin bir iú olarak
görülürken, Batı’da böyle de÷erlendirilmemektedir. Dolayısıyla baúın
açılması, Do÷u halkı nazarında kiúinin adâletine zarar veren bir durum
olarak görülürken, Batı halkları için böyle bir etkisi yoktur.” 107
Günümüzde takılan niúan yüzü÷ü de böyledir. Bazı yörelerde ni-
úan yüzü÷ünün evlilikten önce sa÷ ele takılması, evlilikten sonra da
sol ele geçirilmesi âdet haline gelmiútir. Baúka yörelerde ise, durum
bunun tam tersinedir. Fransa’da iúçi sınıfı arasında âdet haline gelen
evlilik dıúı beraberlikler de böyledir. Bu, onlar tarafından ahlaki yön-
104 øbn Kayyım, ø‘lâmu’l-Muvakki‘în, c. I, s.70.
105 Montesquieu, De l’esprit des lois, c. I, bölüm: 14; G. F. Puchta, Curcus der
Institutionen, Leipzig 1983, “Mukaddime”; Von Savigny, F.K., System des
heutigen römischen Rechts, Berlin 1840-49.
106 Bkz. Gabriel de Tarde, Lois de I’imitation, Paris 1890.
107 eú-ùâtıbî, el-Muvafakât, c.II, 284