Page 157 - Microsoft Word - orjinal
P. 157
SUBHø RECEB MAHMESÂNÎ 157
III- Do÷rudan Kanun Koyma
A. Yöneticinin Kanun Koyma Yetkisi
Daha önce de belirtildi÷i gibi, øslâm fıkhı, dini yükümlülükler ile
kazâî hükümleri kapsar. Birinci derecede kanun koyucu Allah Teâ-
lâ’dır ve (iradesini) Kur’an-ı Kerim’de veya peygamberinin sözleriyle
ortaya koyar. Bu yüzden øslâm hukuku, esas itibariyle ilâhidir. Bu,
tamamıyla devletin yapmıú oldu÷u Batılı veya ça÷daú kanunların aksi-
ne bir durumdur.
Buna ra÷men øslâm devletler tarihi, kamu yararı gerektirdi÷inde
halîfe veya yöneticilerin, do÷rudan veya içtihat yoluyla kanun koy-
maktan geri kalmadıklarını ortaya koymuútur.
Bu tarzda kanun yapmanın cevâzı ve halk açısından ba÷layıcılı÷ı
Kitap, Sünnet ve icmâa dayanmaktadır.
Kur’an’da; “Allah’a itâat ediniz, Peygamber’e ve sizden olan
91
ulu’l-emre itâat ediniz” buyurulmaktadır. Halîfe ve devlet baúkanları
tabiatıyla ulu’l-emir kapsamındadır.
Buna delâlet eden pek çok sahih hadis bulunmaktadır. Birinde Hz.
Peygamber; “Bana itaat eden Allah’a itaat etmiú olur; bana isyan eden
de Allah’a isyan etmiú olur. Yöneticisine itaat eden, bana itaat etmiú;
ona isyan eden de bana isyan etmiú olur. Üzerinize baúı kuru üzüm
gibi siyah, Habeúli bir köle bile tâyin edilse sözünü dinleyin ve ona
itaat edin. Yöneticisinden hoúlanmayan kiúi, sabretsin. Çünkü yöneti-
cisinden bir karıú bile olsa ayrılıp ölen kiúi, Câhiliyye ölümü ile ölmüú
olur. Dikkat edin! Kendisine bir idareci atanıp da onun Allah’ın ya-
sakladı÷ı bir úeyi iúledi÷ini gören kiúi, Allah’ın yasakladı÷ı o fiili kötü
görsün, fakat ona itaatten ayrılmasın” buyurmuútur. 92
øcmâ da bu yöndedir. Halifeler, önlerine gelen birçok konuda içti-
hat etmiúlerdir. Onların içtihatları, icmâ yoluyla kabul edildi÷inde,
øslâm hukukunun bir parçası oluyordu.
Batı kültüründen etkilenmeden, ilk asırdan bu yana hîle-i úer‘iyyeyi haram saymıú-
lardır.
91 Nisâ 4/59.
92 Bu hadisler el-Buhârî ve Muslim’de yer almaktadır. el-Buhârî ve Müslim’de de÷i-
úik lafızlarla baúka hadisler de rivâyet edilmiútir. Bkz. el-Aynî, Umdetu’l-Kârî, c.
XIV, s.222, c. XXIV, s.224, 178; Müslim, Sahih, c. VI, s.13-24.