Page 159 - Microsoft Word - orjinal
P. 159
SUBHø RECEB MAHMESÂNÎ 159
mezhebinin tarafını tutmuúlardır.
Daha önce Osmanlı halifelerinin nasıl kanun koyduklarını görmüú-
tük. Mecelle-i Ahkâm-ı Adliyye gibi bunlardan bir kısmı, Hanefî mez-
hebine göre hazırlanmıú; Ceza, Ticaret, Usûlü Muhakeme Kanunları
gibi bir kısmı da Avrupa kanunlarından alınmıútır.
Bu örneklerin hepsi, içtihat faaliyeti ve müçtehitler üzerinde dev-
lete etkili bir denetim imkânı sa÷lamıútır. Mecelle’de bu konuya úöyle
iúaret edilmiútir: “Bir müçtehidin herhangi bir konudaki görüúü, insan-
lar için daha uygun ve zamanın úartlarına uygun oldu÷undan, onunla
amel olunması konusunda devlet baúkanından bir emir çıktı÷ında,
hâkim, müçtehidin o görüúüne aykırı baúka bir müçtehidin görüúü ile
amel edemez; ederse hükmü geçerli olmaz.” 94
Mecelle heyeti, Sadrazam vasıtasıyla Osmanlı halifesine sundu÷u
raporunu, bu manadaki úu sözüyle tamamlamıútır: “øçtihadî konularda,
Müslümanların baúkanı herhangi bir görüúün uygulanmasını emreder-
se, gere÷inin yapılması gerekti÷inden, maruzatımız yüksek makamla-
rınca da onaylandı÷ı takdirde, halife hazretlerinin yazılı buyru÷uyla
iradesi alınmak üzere Mecelle’nin takriri sunulmuútur.” *
C. Devlet Baúkanının Yetkisinin Sınırları
Modern devletlerde, parlamento veya ona benzer kanun yapmakla
görevli özel yasama organları bulunmaktadır. Devlet baúkanın, sadece
kanunları yayımlama ve uygulama yetkisi vardır. Bu durum øslâm
devletlerinde farklı olup, orada devlet baúkanı, emir ve yetki bakımın-
dan tek baúına otorite kayna÷ıdır. Aynı úekilde, Osmanlı halifesi de,
son reformlardan önce, sadece irade-i seniyyesi ile kanunlar koyardı.
Buna ra÷men sultan, kendi görüúüne dayanarak çok nadir kararlar
almıú, gerçekte úer‘î hükümler ve adâletle kendisini sınırlandırmıú,
94 Mecelle, md. 1801: “…Bir müçtehidin bir hususta re’yi nasa erfak ve maslahatı asra
evkaf oldu÷una binaen, anın re’yi ile amel olunmak üzere emri sultanî sadır olsa, ol
hususta hâkim ol müçtehidin re’yine münafi di÷er bir müçtehidin re’yi ile amel
edemez, ederse hükmü nafiz olmaz.”
* øçtihadı icab ettiren meselelerde müslümanların reisi herhangi bir görüú ile amel
olunmak üzere emrederse, icab ettirdi÷i úekilde amel olunmak gerekti÷inden maru-
zatımız yüksek vekâletlerinde de tasvip buyrulursa ekte takdim olunan Mecelle’nin
üstü halife hazretlerinin hattı hümayunları ile iradesi alınmak babında.