Page 138 - Microsoft Word - orjinal
P. 138
138 øSLÂM HUKUK FELSEFESø
úüphe yoktur. Çünkü nesih, nassın nass ile yeniden düzenlenmesidir.
Fakat nassı, nass dıúındaki bir úeyle; mesela nassı, içtihat, beúeri ka-
nun, âdet veya baúka yollarla de÷iútirmek câiz midir?
Bu sorunun cevabı çok hassas olup, geniúçe açıklamayı gerektirir.
E÷er nass, din ve ibadet iúleriyle ilgiliyse, “yeryüzü yer, gökyüzü de
sema olarak kaldı÷ı müddetçe” sâbittir, de÷iúmez. Çünkü dinin temel-
leri (usûluddin), tevhit kuralları ve iman ezelî ve ebedî tek hakikattir.
Bu konularda, “gerekçe aramaksızın emre boyun e÷mek ve nasslara
14
sarılmak” gerekir. Zira din, dünyanın her yerinde ve kıyamete kadar,
her canlı ve do÷acak herkes için gereklidir. Bu konuda, zaman, mekân
ve úartların de÷iúmesinin anlamı yoktur; sâbit olan her úey de, her
mekân, her zaman ve her halde sonsuza kadar sâbittir. 15
Öte yandan nass, dünyevi muamelelerle ilgili ise, dinî hükümlerin
gayeleri ve hikmetleri bölümünde açıklandı÷ı gibi, bu konuda asıl olan
nassların manasına yönelmek ve illetlerini anlamaktır. øslâm bilginle-
rinin ço÷unlu÷u bu konuda ittifak etmiútir. Fakat nassla sâbit olan
hükümlerin de÷iútirilmesi konusunda görüú ayrılı÷ına düúmüúlerdir;
bir kısmı bunu haram sayarken, bir kısmı da bazı hallerde kabul etmiú-
tir.
Fakihlerin ço÷unlu÷unun hâkim görüúü, Kitap ve Sünnet’teki yer
alan nasslara hiçbir zaman muhalefet edilemeyece÷i, úartların de÷iú-
mesiyle hükümlerin de÷iútirilmesinin câiz olmayaca÷ı yönündedir. Bu
görüú nassa aykırı fetvâları yasaklamıú, örfün kabulü, zorlu÷un kolay-
laútırılması ve meúakkatin giderilmesini, nass bulunmayan konularla
sınırlandırmıútır.
ømam Ebû Hanîfe ve arkadaúı Muhammed, ømam eú-ùâfiî, Dâvûd
16
ez-Zâhirî gibi müçtehitler bu görüúü benimsemiúlerdir. Hatta ømam
eú-ùâfiî’nin; “Resulullah’tan bir hadis rivâyet edilir de onunla hük-
metmezsem, biliniz ki aklımı yitirmiúim” dedi÷i rivâyet edilmiútir. 17
Aynı úekilde øbn Hazm ez-Zâhirî de bir hükümden ayrılıp baúkasına
14 eú-ùâtıbî, el-Muvafakât, c. II, s.300 vd.
15 øbn Hazm, el-øhkâm, c. V, s.5.
16 eú-ùafiî, el-Umm, c. VII, s.275; el-Gazâlî, el-Mustasfâ, c. I, s.139; øbn Kayyım,
ø‘lâmu’l-Muvakki‘în, c. II, s. 208 vd; øbn Nuceym, el-Eúbâh, s. 33.
17 øbn Kayyım, ø‘lâmu’l-Muvakki‘în, c. II, s.210.