Page 127 - Microsoft Word - orjinal
P. 127

SUBHø RECEB MAHMESÂNÎ                127

           dir. Bu tür taklide, sadece içtihada gücü yetmeyen avamdan cahil in-
           sanlar veya içtihada yetkin olmayan talebeler için  cevaz verilmiútir.
           Bunlar hakkında, küllî kâidelerde úöyle denilmektedir: "Cahil hakkın-
                                               166
           da fetvâ, âlim hakkında içtihat gibidir," ; "Cahillere göre müçtehit-
           lerin fetvâları, müçtehitlere göre dinî delillerin durumu gibidir." 167
              Makul olan da budur. Zirâ sosyal ve iktisadî hayat, bazı insanların
           farklı meslek ve sanatlarla  meúgul olmalarını zorunlu  kılmaktadır.
           Yalnız fıkıh ve fıkıh usûlünde uzman olanlar, kendilerini içtihada
           hasredebilirler. Uzmanlaúma imkânını elde edemeyenler ise,  "e÷er
                                            168
           bilmiyorsanız ilim sahiplerine sorun"  âyetinin hükmüyle amel ede-
           rek, müçtehitlerin sözüne tâbi olurlar.
              ùüphesiz, mezheplerin teúekkülünden sonra, içtihadın alanı önce-
           kine göre daralmıútır. Zira meseleler ve hükümler daha önceki müçte-
           hitlere sunulmuú, onlar bu konuların üzerinde durmuú, içtihat etmiúler,
           görüúlerini desteklemek için deliller ileri sürmüú, mezheplerini belirli
           esas ve prensipler üzerine bina etmiúlerdir. Öyle  ki, bundan sonra
           ba÷ımsız olarak içtihat etmek isteyenlerin sayısı çok az olmuú ve müç-
           tehitlerin ço÷unlu÷u belli bir mezheple ba÷ımlı olmuúlar; o mezhebin
           usûlüne uygun fetvâ vermiúlerdir. Hatta daha önce de açıklandı÷ı gibi,
           içtihat kapısı kapatılmıútır. Ancak bu durum, Vehhabîlik, Selefîlik gibi
           yeni  ıslahat  hareketlerinin ortaya çıkmasından sonra çok devam et-
           memiútir. øçtihat kapısının kapatılması, daha önce de belirtildi÷i gibi,
           dinin ruhuna ve açıkladı÷ımız delil ve nasslara aykırıdır.
              Taklit konusunda bazı sorular ortaya atılmaktadır: Sünnî  dört
           mezhebin dıúındaki imamlar taklit edilebilir mi? Bir mezhepten baúka
           bir mezhebe geçilebilir mi?
              Birinci soruyla ilgili olarak øbn Salah; “taklitçi sadece dört imamı
           taklit edebilir, baúkasını de÷il. Çünkü onların mezhepleri yayılmıútır,
           meseleleri tahkik edilmiú ve kaydedilmiú, fer‘î konuları da yayınlan-
                         169
           mıútır” demiútir.  Bu kabul edilebilir bir görüútür. Taklitçi hükümleri
           bilmedi÷i için, böyle bir kimsenin meúhur olan mezhebe uyması akla

          166  Güzelhisari, Menâfi, s. 326.
          167  eú-ùâtıbî, el-Muvâfakât, c. IV, s.292.
          168  Nahl 16/43.
          169  el-øsnevî, Nihâyetü’s-Sûl, c. III, s.191.
   122   123   124   125   126   127   128   129   130   131   132