Page 123 - Microsoft Word - orjinal
P. 123

SUBHø RECEB MAHMESÂNÎ                123

              Müçtehitlerin dereceleri vardır. Bunlar; dinde müçtehit, mezhepte
           müçtehit, meselede müçtehit ve mukayyet müçtehittir.
              Dinde müçtehit, dört Sünni mezhebin imamları olan Ebû Hanîfe,
           Mâlik, eú-ùâfiî ve Ahmed øbn Hanbel gibi müstakil ekol sahibi kiúiler
           ile el-Evzâî, Dâvûd ez-Zâhirî, et-Taberî ya da ùîa'daki ømam Ca‘fer
           es-Sâdık ve di÷erleri gibi müntesibi kalmamıú ekollerin sahibi  olan
           fakihlerdir.
              Kendisine has mezhebi olmayıp da bilinen mezhep imamlarından
           birisine tâbi  olan, ancak  usul veya fer‘e ait konuların pek ço÷unda
           imamına muhalefet eden müçtehit fakihler de vardır. Bunlar fer‘î ko-
           nularda ve prensiplerin amelî olaylara tatbikinde içtihat ederler. Bu
           fakihler, mezhepte müçtehit olarak adlandırılırlar. Hanefî mezhebin-
                                                                  150
           de Ebû Yûsuf ve Muhammed ile ùâfiî mezhebinde el-Müzenî  bun-
           lardandır.
              Üçüncü derecede,  meselede müçtehit  veya  fetvâda müçtehit
           gelmektedir. Bunlar mezhebin genel prensiplerinin dıúında, bazı mese-
           lelerde içtihat ederler.  Hanefî  mezhebinde et-Tahâvî ve es-Serahsî,
           ùâfiî mezhebinde el-Gazâlî bu tür müçtehitlerdendir.
              Son olarak mukallit müçtehit gelmektedir. Bunlar, öncekilerinin
           görüúleriyle sınırlı, onların içtihatlarına tâbi olan fakihlerdir. Ancak
           bunu hükümlerin kaynaklarını anlayarak, delillerini bilerek yaparlar.
           Bu derecedeki müçtehitler, tahriç ehlidir. Zira bunlar,  mezhepteki
           farklı görüúler arasında tercih yapabilir, kuvvetliyi zayıfından, rivâyeti
           kuvvetli olanı, daha zayıf olandan ayırabilirler. Hanefîlerde el-Kerhî,
           el-Kudûrî, el-Hidâye'nin yazarı el-Merginânî, daha önce zikredilen
           mütûn-u erbaa’nın yazarları, bu mertebedendirler. Bunların da kendi
           aralarında farklı dereceleri vardır. Bunlardan sonra, araútırmaksızın ve
           delilini anlamaksızın baúkasının görüúüne  tâbi  olan mukallitler gel-
           mektedir. 151




          150  “el-Müzenî usûlünde her ne kadar hocası eú-ùâfiî’yle farklı fikirde de÷ilse de,  var-
             dı÷ı sonuçlar itibarıyla hocasının ilkelerinden çıkmaktadır.” Bkz. es-Subkî, Taba-
             kât, c. I, s. 243.
          151  Bkz. øbn Âbidîn, ùerhu'l-Manzûme Ukûdi Resmi'l-Müftî, Suriye 1301/1883, s. 4-5.
   118   119   120   121   122   123   124   125   126   127   128