Page 110 - Microsoft Word - orjinal
P. 110

110                     øSLÂM HUKUK FELSEFESø

           nasip, zâhir  ve objektif bir vasıf olması; gizli ve durumdan duruma
                                          107
           de÷iúen nitelikte olmaması gerekir.
              2. øllet, kıyas edilen ile kıyaslanan arasında ortak olmalıdır. Sade-
           ce vasıflardaki benzerlik kıyas için yeterli de÷ildir. Çünkü “bir  úey,
           ancak bütün yönleriyle di÷er úeyle eúit olursa ona ilhak olunur.” 108
              3. Aslın hükmü veya kıyas edilen mesele genel olmalıdır. Bu ne-
           denle, özel bir olaya mahsus olan hükme kıyas yapmak câiz de÷ildir.
           Mecâmi‘de; “kıyasın hilafına olan nass, sadece söylendi÷i konu  ile
           sınırlı kalır” úeklinde bir kaide bulunmaktadır. Bu konuyla ilgili Me-
           celle’de yer alan küllî kâidede; “kıyasın hilafına sabit olan bir úeye,
                                     109
           baúka bir úey kıyas edilmez”  denmektedir. Bu, günümüzde bilinen
           “østisnâî hükümler, daraltıcı yorumlanır” úeklindeki prensip ile de
           örtüúmektedir. 110

              Meselâ Mecelle’ye göre, úâhitlerin en az, iki erkek veya bir erkek,
                                   111
           iki kadın olması gerekir.  Fakat Hz. Peygamberin, Huzeyme b.
           Sâbit’in úâhitli÷ini, iki erke÷in úâhitli÷ine denk olarak kabul etti÷i
                              112
           rivâyet edilmektedir.  Baúka bir ifadeyle, Huzeyme’nin tek baúına
           úâhitli÷i, kıyasa muhalif olarak hüküm için yeterli sayılmıútır. Bu is-
           tisna, Huzeyfe’ye mahsustur. Bu sebeple øslâm bilginlerinin ço÷unlu-
                                            113
           ÷u buna, baúkasını kıyas etmemiú,  ondan baúkasının tek baúına
           úâhitli÷ini kabul etmemiúlerdir.
              Sonuç olarak kıyas, ancak belirli úartları taúıdı÷ı zaman sahih ve
           úer‘î delillerden biri olarak kabul edilmiútir. Bu úekliyle kıyas, ilmî ve

          107  el-Âmidî, el-øhkâm, c. III, s. 12 vd.
          108  Mecâmiu’l-Hakâik adlı eserde bulunan bir kâide. Bkz. Bu kitabın úerhi Güzelhisa-
             ri, Menâfi, s.322.
          109  “Ala hilafil kıyas sâbit olan úey saire makisun aleyh olmaz” (md. 15).
          110  Exceptiones strictissimae interpretantur.
          111  Md. 1685. Bunun izahı ileride gelecektir.
          112  el-Buhârî tarafından rivâyet edilmiútir. Bkz. el-Aynî, Umdetü’l-Kârî, c. XIV, s. 104.
             Bu hadis, Ahmed b. Hanbel’in Müsned’inde úu úekilde yer almıútır: “Huzeyme ki-
             min lehine veya aleyhine  úâhitlik ederse, o  yeterlidir.” Bkz.  ømam el-Münâvî,
             Künûzu’l-Hakâik fî Hadîsi Hayri’l-Halâik, Mısır 1305/1887, s. 118.
          113  Geçmiú yargıçlardan bir grup, Huzeyme hadisine kıyas yaparak, do÷ru söyledi÷ini
             bildi÷i zaman, tek bir úahidin sözüyle, yemin teklifine gerek olmaksızın hüküm ve-
             rilebilece÷i görüúünü benimsemiútir. Bkz. øbn Kayyım, et-Turuku’l-Hükmiyye fî’s-
             Siyâseti’ú-ùer‘iyye, Mısır 1317/1899, s. 75. øleride bu konu, geniú olarak ele açıkla-
             nacaktır.
   105   106   107   108   109   110   111   112   113   114   115