Page 81 - Mustafa Baş KUR’AN-I KERİM’İN MADDİ VARLIĞI
P. 81
80 KUR’AN-I KERİM’İN MADDİ VARLIĞI
krallığının kuruluşu ile ortaya çıkan hikmet geleneğinin kül-
liyen Davud hanesine ait bir yazınsal tür olduğunu ifade eder.
Çünkü Davud hanedanlığından çıkan krallar, “yüce krallar”
silsilesi olarak nitelenerek bu efsanevi kralın nesebinden ge-
lir. Bu durum, Yahudiliğin İsrail kraliyet ailesine ait yazmalar
olarak nitelenen Ketuvîm’in, “kral ferman ve buyrukları” anla-
mını içeren katav kelime kökünden neden türetildiğinin iyi bir
açıklamasıdır. Yine Yahudi hikmet geleneğine has bu anlayış,
Kur’an’ın “Biz, peygamberlerin bir kısmını diğer bir kısmından
43
üstün kıldık. Nitekim Davud’a da Zebur’u vermiştik” âyetinde
peygamberler arasında vahiy derecesine vurgu yapan ve pey-
gamberlerden ayrı olarak Davud’a Zebur’un verildiğini zikre-
den ifadeyi anlamlı kılmaktadır.
Sonuç olarak Yahudi geleneğinde katav kelimesinden tü-
remiş kitap anlayışının genel olarak bütün vahyi değil, hikmet
anlayışını ifade eden daha düşük dereceli bir vahye tekabül et-
tiğini söylemek mümkündür. Hatta Yahudi geleneğindeki bu
kabul ışığında, bir Yahudinin gözünde Kur’an’ın vahiy değeri-
ni tahmin etmek zor olmaz. Bu minvalde Peygamberimiz’e ge-
len vahyin hak olduğuna inanan dindar bir Yahudi için Kur’an
vahyinin değeri, Tora ile değil, Neviîm peygamberlerine ge-
len ikincil vahiy türüyle kıyaslanabilir. Yani ona göre Kur’an,
Neviîm seviyesindedir çünkü Hz. Muhammed ilahî vahye mu-
hatap olmuş olsa bile, hiçbir zaman Musa Peygamber’in doğ-
rudan yaşadığı muazzam tecrübeyle karşılaştırılamadığı gibi
ona verilen kelamla eşitlenemez. Çünkü Hz. Muhammed’in
mazhar olduğu hâl, melek aracılıyla gelen tam bir vahiy hâlidir.
44
O, ilk vahyi esnasında Cebrâil’i bir vizyonla müşahede etmiş
43 el-İsrâ, 17/55.
44 en-Necm, 53/2-11.