Page 60 - Mustafa Baş KUR’AN-I KERİM’İN MADDİ VARLIĞI
P. 60
MEAL ÇALIŞMALARI, KİTAP VE SUHUF KAVRAMLARI 59
naklediyor. Bununla ilgili de yine Münavi, Feyzü’l-Kadir adlı
eserinde İmri’ul Kays’ın şu beytini naklediyor:
İkterabeti’s-sa’atu ve’nşakke’l-kamer -
Min ğazalin sade kalbi ve nefer
Yani bu ifadenin “Gerçek ortaya çıktı” şeklinde, Arap di-
linde kullanımı söz konusu. Şimdi tekrar söylüyorum. Allah bir
toplumla iletişim kuracaksa o iletişimin bütün unsurlarını ata-
sözlerini, deyimlerini, mecazlarını, kavramlarını kullanır.
ِ
ىوتَسُا شِرعِْلَا ىََلِعِ نمْحَرلَا “Allah arşa istiva etmiştir” Yani Al-
َ َ ْ ْ َ َ ُ َ ْ َ
lah bir tahtta oturuyor. Ve Kur’an’ın genel mantığına baktığı-
mızda; bir sürü tanrıyı yok edip “tek Tanrı benim” diyor. Bir
tanrı hiyerarşisi içerisinde en üste kendini konumlandıran bir
Allah kavramı var. Bu hicri birinci asırda Kur’an’ın mantığı-
na baktığımızda, somut algıya sahip inananlar Müslümanla-
rın zihninde Allah’ın bir tahtta oturması, kral gibi hükmetmesi
anlaşılabilir. İkinci asırda ne oluyor? Müşebbiheler, Totemist-
ler falan İslam dinine girmeye başlayınca bu sefer bir Müşeb-
bihe akımı başlıyor. Ulema akıllı bir yorum yapıyor. Demiş ki
tahtan maksat hükümranlıktır. Allah arşın hükümranıdır. Ola-
yı lafzı anlamdan çıkarmış, mecazi anlamla çözmüş. Soru şu:
Acaba sahabenin zihnindeki Allah tahttaki Allah mıydı? Bil-
miyoruz bunu. Ama ayetin nazmı, ayetin lafzı bize o manayı
çağrıştırıyor. Dolayısıyla o gün diyelim ki sahabenin zihninde
Allah tahtta oturuyor idi ise ve o inanç açısından kelami tartış-
malara konu olmayacak bir durum ise o günkü mantık açısın-
dan sorun teşkil etmez. Son konu neydi hocam? O soru daha
zordu.