Page 320 - Mustafa Baş KUR’AN-I KERİM’İN MADDİ VARLIĞI
P. 320
KUR’AN KUR’AN-I KERİM’İN CEMİ VE TEFSİRİ 319
ifadelerde elifin kullanılmadığı söyleniyor. Bu yine Arapçaya
ve imla farklılığına özgü bir şeydir. Bu tür yazım farklılıkları
muhtemelen başlangıçta kısa veya uzun sesli harflere karşılık
gelen hareke sistemi var olmadığı için bu tür yazım farklılıkla-
rının normal olduğu kanaatindeyim. Dahası o dönemlerde or-
taya konmuş bu yazım farklılıklarının varlığını günümüzde de
sürdürmeye devam ettiği büyük ihtimal dâhilindedir. Mesela
eskiden beri Arapçada bizim Ömer diye okuduğumuz kelime
şeklinde yazılır ve Ömer diye okunur. Ancak aynı kelimeyi ha-
reke olmayınca Amr diye okumak da mümkündür. İşte bu tür
farklı ve yanlış okumanın önüne geçmek için Amr kelimesinin
s
sonuna bir vav harfi eklemişler ve bizler وَرمْعِ onu vavlı ola-
rak gördüğümüz kelimenin Amr şeklinde okunduğunu anlarız.
İşte bu yazım farklılığı büyük ihtimalle hareke sisteminin daha
gelişmediği zamanlardan kalma bir yazım farklılığı olsa gerek-
tir. Yoksa basit bir harekeyle sonunda vav olmayan bu kelimeyi
Ömer veya Amr şeklinde okumak mümkündür. Muhtemelen
aynı yazım farklılığı Arapçada “ben” anlamına gelen انْا “Ene”
kelimesi için de geçerlidir. Bu kelimenin sonunda imlada “elif ”
harfi var ve onu görünce kelimeyi “ene” diye okuyoruz. Bu ene
kelimesin sonundaki elif diğer kelimelerde med harfi olarak iş-
lev görürken bu kelimde med harfi niteliğinde değildir. Nor-
malde med harfi sayılsa “ena” diye okunması gerekirdi. Oysa
tarih boyu hiç kimse kelimeyi böyle okumamıştır. Muhtemelen
kelimenin sonundaki “elif” harfi kelimenin “in, en, inne, enne”
şeklinde okunarak diğer sözcüklerle karışmasını engellemek ve
onlardan farklı olduğunu göstermek için konulmuştur.
Mushaf imlasında yukarıdaki örneklere benzer şekilde
kelimenin yazılışında var olup da telaffuz etmediğimiz başka
harfler de var. Mesela bir yerde انَكُلَ “Lakinne” kelimesi sonuna