Page 413 - islam
P. 413
i- Günümüzde Tarikatlar
İslam’ın ilk yıllarında sufi tarikatları herhangi bir teşkilat ya-
pısı kazanmamıştır. Tasavvuf yoluna girenler beğendikleri ve
örnek aldıkları birini kendilerine şeyh edinmişler, onun ya-
nında ve hizmetinde bulunarak kendisinden bir şeyler öğren-
meye çalışmışlardır. Bu oluşumda şeyhlik, itibar ve liyakatle
kazanılan bir makam olup insana tayinle verilen bir makam
değildir. On ikinci yüzyıldan sonra müritlerle mürşitler ara-
sında ilişkiler şeklî bir kurala bağlanmaya başlanmış ve tari-
katlar birer kurum hâline gelmiştir.
Tasavvufun İslam ve Türk tarihinde oynadığı rol ile alaka-
lı bazı tartışmalar olmuştur. Tasavvuf, ilk İslam fetihlerinin
belli bir duraklama noktasına gelmesinden sonra büyük kit-
lelerin İslam’a girişlerinde çok etkili olmuş, hatta başlıca rol
oynamıştır. Bu yeni dönemde İslam tasavvufu züht ile birlikte
mistik unsurları da içermeye başladığı için İslamlaşma hare-
keti yeni bir güç kazanmış ve Asya’nın çeşitli yörelerinde bü-
yük bir yayılma heyecanı yaşanmıştır.
İslam inanç ve ilkeleri bakımından bazı hatalar da içeren İs-
lamlaşma hareketi sonraki yıllarda millî bir karakter olarak
nitelenme sebebi olmuştur. Daha çok tasavvufun kendi de-
ğerleri üzerinden gerçekleşen bu yayılma döneminde, Kur’an
ve Sünnet merkezli geleneksel İslam inanç ve ilkeleri ulema
ve din adamları aracılığıyla yeni Müslümanlara ulaştırılmış-
tır. On birinci yüzyıldan sonra ehl-i tasavvuf ile ulema ara-