Page 399 - islam
P. 399
374 Prof. Dr. Mustafa ERDEM
Dinde “ilahî olan” ile (din) “insani olan” (kültür), iç içe girmiş
olmaları dolayısıyla, tam olarak ikisini birbirinden ayırmak
mümkün olamaz. İlahi, Allah’a ait olanın kaynağı vahiydir ve
bundan asla şüphe olunmaz. Bu hakikatlerin doğruluğu üze-
rinde herhangi bir şüphe imanı zedeler.
Yüce dinimiz İslam’ın merkezinde Allah inancı vardır ve onun
kutsal kitabının adı da Kur’an-ı Kerim’dir. Kur’an-ı Kerim’in
muhatabı insandır ve içeriğinin büyük bir kısmı insan ve in-
sani ilişkilerle ilgilidir. Bundan dolayı ilahî bir kitap olarak
Kur’an-ı Kerim insanlar tarafından okunmak, anlaşılmak ve
uygulanmak üzere gönderilmiştir. Nitekim asırlarca çeşitli
konularda uzman bilim insanları onu anlamak ve insanlığın
hizmetine sunmak için çalışmışlardır. Onların Kur’an-ı Ke-
rim’den yararlanarak insanlığın hizmetine sundukları bilgi-
lerin tamamı, kendilerinin ondan anlayabildikleri ve ifade
edebildikleri hususlar olup Kur’an-ı Kerim’in aynısı değildir.
Dolayısıyla doğrudan vahiy ürünü olmayan bilgiler insani
olup hatadan münezzeh değildir ve her dönemde sorgulan-
maya açıktır.
İlahi olan ile insani olan birbirinden ayırt edilemediği za-
man, Kur’an-ı Kerim ile insanlar tarafından din adına üretilen
bilgiler birbirine karıştırılmakta ve ikisi aynı statüde kabul
görebilmektedir. Bu da insanın belli bir zaman ve mekânda
ürettiği bilginin/kültürün, Kur’an-ı Kerim’de belirtilmiş, di-
nen bağlayıcı olan, dinî bir hüküm veya ilke olarak anlaşılma-
sına yol açmaktadır. Bu metinler ve eserler, geçmişte dini in-
sanlığa daha iyi tanıtmak ve uygulanmasını temin etmek için
âlimler/din adamları tarafından yazılmış ve o dönemde bu
alana çok önemli katkılar sağlamıştır. Fakat bu durum tarihî
süreçte insanlar tarafından üretilen bilgilerden bir kısmına
“kutsal dinî metin” nazarıyla bakılmasına ve onların yazarla-
rına da “insanüstü varlık” statüsü verilmesine sebep olabil-
mektedir. Zamanla bu metinler o dinin mensupları tarafından
iman esasları gibi algılanır hale gelmiştir. Nitekim Yahudilikte