Page 402 - islam
P. 402
Allah Katındaki Din: İSLAM 377
ayetlerini ve O’na kavuşacaklarını inkâr eden, böylece amelleri
boşa çıkan, o yüzden de kıyamet gününde amelleri için bir te-
razi kurmayacağımız kimselerdir.” (Kehf, 18/103-105). Dola-
yısıyla Allah-insan arası ilişkilerde esas olan inanmaktır. Bu
imanın sağlıklı bir zemine oturabilmesi için onun ibadetlerle
takviye edilmesi doğru olur. İbadet ise, kulun kendini bilmesi,
nefis ve şeytanla olan mücadelesinde onu desteklemesi bakı-
mından çok önemli katkılar sağlamaktadır.
Bütün bunların yanında ibadetlerin, kişinin inancını açığa çı-
kartması, ona bir kimlik kazandırması bakımından da ayrı bir
önemi vardır. İmanın deruni/içsel bir alan olmasına karşılık
ibadetler onun dışa yansıyan şekliyle, kişinin iç dünyasının
tanınmasına katkı sağlamaktadır. Ayrıca ibadet yapan kişi
başkalarına örnek teşkil ederek dini pratiklerin yaygınlık ka-
zanmasına vesile olmaktadır.
İbadetler başka bir açıdan değerlendirildiğinde, Allah tara-
fından verilen sonsuz/sınırsız nimetlere karşı kulun şükrü-
nün ifadesi olması bakımından da oldukça önemlidir. İbadet-
ler, bu sayısız nimetlere karşı inandığı varlığa nasıl şükrede-
ceğini bilemeyen kulun, şükrünün belli bir şekil ve program
dâhilinde yapılmasının adıdır.
Allah’ı en yakından tanıyan bir insan/kul olarak Hz. Peygam-
ber, O’nun kendisine ihsan ettiği nimetlere şükrünü ifade
edebilmek için çok ibadet ve dua etmiştir. Üstelik bir insan
olarak geçmiş ve gelecek günahlarının bağışlandığı garantisi
(Fetih, 48/2) Allah tarafından kendisine verilmiş olmasına ve
bütün peygamberlerin “ismet/günahsızlık” sıfatı bulunması-
na rağmen o bunu yapmıştır.
Hz. Peygamber’i kendisine dinen ve ahlaken örnek almak zo-
runda (Ahzâb, 333/21) olan insanlara böyle bir bağışlanma
garantisi ve masumiyet zırhı verilmemiştir. Müslümanlar,
bunu bildikleri ve bir insan olarak nefsin, şeytanın şerrinden
emin olamadıkları için kendilerine farz olarak emredilen iba-