Page 401 - islam
P. 401
e- Tasavvuf İbadet İlişkisi
İslam inanç, ibadet ve ahlaktan oluşmaktadır diye kısa bir
tarif yapmak mümkündür. İman doğrudan Allah ile kul ara-
sında olur. Kulun Allah’ı kendisine Tanrı/Rab olarak kabul ve
itiraf etmesi, O’nun inanılmasını emrettiklerine inanmasıdır.
İbadet ise kulun inandığı varlığa yani Allah’a kulluk görevidir.
Kul bu aşamada iman ettiği Allah’a kulluk itirafında bulunur
ve O’nun emirlerini yerine getirmeye hazır olduğunu belir-
tir ve Allah’ın peygamberleri aracılığıyla bildirdiği şeylerden
inanılması gerekenlere inanmaya ve kendisine kulluk görevi
olarak yapması gereken emirlerini yerine getirmeye çalışır.
İbadetler doğrudan Allah için ve Allah emrettiği için yapılır.
Ancak bu durumda ibadetlerin onu yerine getiren kullara ve
o insanın içinde bulunduğu topluma katkıları olur. Zira Allah
bütün beşerî sıfatlardan münezzeh olduğu için kulun ibade-
tine ihtiyacı yoktur. Bu anlamda kul için bir tür imtihan gibi
görünen ibadetler, dolaylı olarak ona ve çevresindekilere ya-
rar sağlar. İman ve ibadet ilişkisinin sonucunda ahlak ortaya
çıkar ki bu, insanın gerek Allah gerekse kulları ile arasındaki
ilişkilerin hangi düzeyde olduğunu gösterir.
İman olmadan ibadet ve ahlakın Allah katında hiçbir anlamı
yoktur. Bu konuda Yüce Allah Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyur-
maktadır: “De ki amel bakımından en çok ziyana uğrayan; iyi iş
yaptıklarını sandıkları hâlde dünya hayatındaki çabaları kay-
bolup giden kimseleri size haber verelim mi? Onlar Rablerinin