Page 220 - islam
P. 220
Allah Katındaki Din: İSLAM 195
yatta karşılaştığı üzüntülere, güçlüklere, sıkıntılara, belalara
göğüs germesinin, olumsuzları olumlu kılmak için metanet
göstermenin adı sabırdır. Başka bir ifade ile sabır, nefsin ken-
disinden çirkin zevklerin ortaya çıkmaması ve kişiyi etkile-
memesi için arzuya, heva ve hevese karşı duruştur.
Sabrın karşıtı cezadır. Sabır akıl ve zekânın, ceza ise acizliğin,
zafiyetin ifadesi sayılır. Buna göre düşünen bir kimse, haram-
lardan sakınma konusunda gösterilen sabrın, Allah’ın gazabı-
na sabretmekten daha kolay olduğunu bilir.
Sabır nefsi telaştan, dili şikâyetten, organları çirkin davra-
nışlardan korur. Karşılaştığı herhangi bir sıkıntıda, onun bir
imtihan olduğu bilinciyle, Yaratan’ı yaratılana şikâyet etmez.
Sabır ile şükür arasında yakın ilişki ve sıkı bir bağ vardır. İna-
nan birisinin, inandığı gibi yaşayabilmesi için sabır şarttır.
Kur’an-ı Kerim’de çeşitli yerlerde “Allah sabredenlerle bera-
berdir.” veya “Sabredenleri müjdele.” şeklinde ayetler yer al-
maktadır.
Kur’an-ı Kerim, insanlar arasında bir değerlendirme yapa-
bilmek için Allah’ın ölüm ve hayatı yarattığını (Mülk, 67/2)
haber verir. İnsanın dünya hayatında çeşitli şekillerde denen-
diğini de şöyle hatırlatır: “Ant olsun ki sizi biraz korku, açlık,
mallardan, canlardan ve ürünlerden eksiltme yoluyla imtihan
edeceğiz. Bütün bunlara sabredenleri müjdele. Onlar bir fela-
ket ile karşılaştıklarında ‘Biz Allah içiniz, yine ona döneceğiz.’
derler.” (Bakara, 2/155-156)
İslam bilginleri sabrın olumlu ve olumsuz iki yönüne dikkat
çekerler. Birisi, insana ağır gelen elemlere katlanarak “…Zor-
da, hastalıkta ve savaşın kızıştığı zamanlarda direnip, sabre-
denler…” (Bakara, 2/177) ayeti gereği sonucunda güzellikleri
beklemek. Diğeri ise, lezzet ve şehvet veren şeylerden uzak
durarak, bunların kötü sonuçlarından korunmaktır.
Sabrın fazilet bakımından alt derecesi, kişinin içinde bulun-
duğu zorluklardan memnun ve mutlu olmasa da şikâyet et-