Page 216 - islam
P. 216
Allah Katındaki Din: İSLAM 191
unutuyor musunuz? Aklınızı kullanmıyor musunuz?” (Bakara,
2/44) şeklinde hatırlatma yapmaktadır.
İslami literatürde sıdk ve istikamet kelimeleri ile ifade edilen
doğruluk kavramı, İslam ahlakının en önemli değerlerinden
birisi olup insan hayatının bütününü kuşatır. Sıdk bütün pey-
gamberlerin ortak sıfatlarından birisidir. Hz. Peygamber, Hûd
suresindeki “emrolunduğun gibi dosdoğru ol.” ayetinin kendi-
sini ihtiyarlattığını ifade etmek suretiyle (Hûd, 11/112; Bey-
hakî, Şuabü’l-îmân, IV, 82) bu konunun hassasiyetine dikkat
çekmektedir. Hz. Peygamber kendisinden güzel bir nasihat
isteyen kimseye “Allah’a inandım de, sonra da dosdoğru ol.”
(Müslim, Îmân, 62) buyurmuştur. Bu ahlaki kurala uyanlar
Kur’an-ı Kerim’de: “Rabbimiz Allah’tır deyip de dosdoğru çiz-
gide yaşayanlar, işte onların üstüne melekler şu müjdeyle iner-
ler: ‘Korkmayın, üzülmeyin, size va’dolunan cennetle sevinin.”
(Fussılet, 41/30) şeklinde müjdelenmektedir.
Hz. Peygamber kendisi bir doğruluk örneği olarak, doğru in-
sanlardan oluşan bir toplum oluşturmayı hedeflemiştir. Bir
hadisi şeriflerinde: “Doğruluktan ayrılmayın. Çünkü doğruluk
iyiliğe, iyilik de şüphesiz cennete götürür. İnsan doğru olduk-
ça ve doğruluğu araştırdıkça, Allah katında ‘sıddîk’ (özü sözü
doğru olan kişi) olarak yazılır…” (Müslim, Birr, 105).
Ebu Süfyan henüz Müslüman olmadan önce Suriye’ye yaptığı
seyahatlerinin birinde Bizans İmparatoru Heraklius tarafın-
dan kabul edilir. Sohbet esnasında Heraklius’un merakla sor-
duğu sorulara o, cevap olarak Hz. Peygamber’in özelliklerini
sayarken doğru olduğunu ve doğruluğu emrettiğini vurgula-
mıştır.
Ebu Basîr adlı sahabe, Müslüman olduğu için Kureyş müşrik-
leri tarafından Mekke’de hapse atılır. O, Hudeybiye Antlaş-
ması’ndan sonra bir yolunu bularak kaçar ve Medine’ye Hz.
Peygamber’in yanına gelir. Müşrikler onun iadesi için Hz. Pey-
gamber’e bir mektup yazarak Medine’ye iki adam gönderir-
ler. Mektubu Übey b. Ka’b’a okutan Hz. Peygamber, Ebu Basîr’i