Page 224 - islam
P. 224
Allah Katındaki Din: İSLAM 199
“Hikmet müminin yitiğidir.” (Tirmizi, İlim, 19) hadisi şerifi,
Müslümanların işlerine yarayan bilgiyi ve doğru sözü kimden
ve nereden geldiğine bakmaksızın alabileceklerine işaret et-
mektedir. Böylece dış kültürlerden uygun biçimde yararlan-
maya meşruiyet kazandırılmış olmaktadır.
Mehmet Akif Ersoy;
“Allah’a dayan, saye sarıl, hikmete râm ol,
Yol varsa budur bilmiyorum başka çıkar yol.” ifadelerinde hik-
meti, insanın bireysel gayretleri sonrasında tecelli edecek
ilahî takdir olarak belirtmektedir.
9- Hayâ ve İffet
Hayâ; insanı ahlaki varlık kılan, kötülüklerden uzaklaştıran,
iyiliklere yönelten temel duygu olarak tarif edilir. Nefsin
çirkin bir iş yaptığını fark ettiği zaman başkaları tarafından
ayıplanmadan önce böyle bir duruma düşmemek için içine
kapanması hayâdır.
Bir defasında utangaçlığından dolayı din kardeşini azarlayan
birini görünce hayânın imandan olduğunu ifade eden Peygam-
ber’imiz (Müslim, Îmân, 59), bir hadisinde şöyle buyurmuş-
tur: “Her dinin kendine özgü bir ahlakı vardır. İslam’ın ahlakı
da hayâdır.” (İbn Mâce, Zühd, 17; Muvatta’, Hüsnü’l-hulk, 2).
Hz. Peygamber, hayâ duygusunun insanlık tarihiyle eş değer
olduğunu ve insanın, bütün davranışlarını etkilemesi dola-
yısıyla, bu duygunun dışına çıkamayacağını belirterek şöyle
buyurmuştur: “Utanmadığın zaman dilediğini yap sözü, insan-
ların ilk peygamberlik öğretilerinden beri duyup idrak ettikleri
bir sözdür.” (Buhârî, Edeb, 78).
İffet ise insanın arzularını, tutkularını inancının ve aklının
kontrolünde tutarak, Allah ve insanlar yanında kendisini
küçük düşürecek davranışlardan sakınmasını sağlayan bir
erdemdir. İslam ahlak kültüründe insanın nefsani arzularına