Page 218 - islam
P. 218

Allah Katındaki Din: İSLAM  193


           İnsanın kendinde büyüklük görmesi, her şeyden önce ken-
           disini  yaratan  ve  sahip  olduğu  her  nimeti  kendisine  veren
           Allah’a karşı saygısızlıktır. Bundan dolayı pek çok ayeti ke-
           rimede büyüklük taslayanlar ağır bir şekilde eleştirilmiştir.
           İnsanın bu durumunu en iyi ifade eden İnşirah suresinin şu
           ayetlerinde Yüce Allah; “Ey insan! Seni yaratan, şekillendirip
           ölçülü yapan, dilediği bir biçimde seni oluşturan cömert Rabbi-

           ne karşı seni ne aldattı?” (İnfitâr, 82/6-8) ifadesiyle ona uya-
           rıda bulunmaktadır.

           İnsanların diğer insanlara karşı mütevazı olmaları da emre-
           dilen ahlaki ilkelerdendir. Hz. Peygamber bu konuda “Allah
           bana birbirimize karşı mütevazı olmamızı, kimsenin kimseye
           üstünlük  taslamamasını  emretti…”  buyurmuştur  (Müslim,
           Cennet, 64). Ayet ve hadislerde sıklıkla insanın sahip oldu-
           ğu her şeyi yaratan ve ona verenin Allah olmasına rağmen,
           insanın Allah’a bile büyüklük tasladığını hatırlatılmakta, böy-
           lelerine  Allah’ın  yaratan  ve  yaşatan,  insanın  ise  kul  olduğu
           uyarısı yapılmaktadır. Dolayısıyla insanı gururlandıran akıl-
           lılık, güzellik, güçlülük, zenginlik gibi bütün fiziki ve dünyevi
           değerler onun tevazu göstermesine engel olmamalıdır. Zira
           imtihan dünyasında yaratılan insanlar, birbirlerinden farklı
           özellik  ve  konumlarda  yaratılarak  denenmektedir.  Hâlbuki
           İslam ahlakı açısından, ilim ve irfan sahibi insanların başları-
           nı önlerine eğerek mütevazı olmaları, olgunlaştığından dolayı
           başını önüne eğen başaklar örnek olarak gösterilir. Kur’an-ı
           Kerim’de olgun Müslümanlar “…Onlar yeryüzünde tevazu için-
           de yürürler…” (Furkân, 25/63) şeklinde nitelenmektedir.

           İnsan,  toplum  içinde  yaşayan  bir  varlık  olması  dolayısıyla,
           çevresindeki diğer insanlara karşı duyarsız kalamaz. Onların
           yaşadığı acıları incelik ve yumuşak kalplilik eseri olarak ken-
           di nefsinde de hisseder ki bu rikkattir.
           Tevazunun en güzel örneklerine sahip olan Hz. Peygamber
           huzuruna geldiğinde heyecandan titreyen birisine: “Korkma!
           Ben bir kral değilim. Ben sadece (güneşte) kurutulmuş et yiyen
   213   214   215   216   217   218   219   220   221   222   223