Page 211 - islam
P. 211

186  Prof. Dr. Mustafa ERDEM


           Adalet ile yakın alakalı olan kavramlardan birisi “hak”, “hu-
           kuk” tur. Adalet bir anlamda hakkın sahibine teslim edilmesi-
           dir. İnsanın bir kul olarak elbette Allah’a karşı sorumlulukları
           vardır ve o, bu görevini yerine getirmek (Hakkullah) duru-
           mundadır. Bununla ilgili ihlaller veya ihmaller, ahirette ilahî
           adalet huzurunda çözümlenecektir.
           Adalet konusunu ilgilendiren bir başka husus da “kul hakkı”
           meselesidir. Çok derinlikli ve geniş çerçeveli bir hukuk konu-
           su olan bu husus hemen hemen her insanın kendini mağdur
           veya suçlu hissettiği bir alandır. Kul hakkı meselesi doğrudan
           ahlak ile alakası olması bakımından pek çok insanın önem-
           semediği dedi kodu, gıybet, zan, kötüleme, iftira, alay, yalancı
           şahitlik,  gibi  konularla  insanı  doğrudan  ilgilendirmektedir.
           Bu, insanın haksız yere öldürülmesi gibi daha ileri bir aşama-
           ya kadar gitmektedir.

           Kul hakkı yeme veya ihlalleri, dua ve tövbe ile geçiştirilecek,
           güzel amellerle değiştirilecek veya Allah’a ve ahiret gününe
           havale edilecek bir konu değildir. Doğrudan insanı ilgilendir-
           mesi  dolayısıyla  karşılıklı  helalleşmeyi  gerekli  kılmaktadır.
           Dolayısıyla insanın bu işi Allah’a ve ahirete bırakmadan dün-
           yada iken mutlaka çözmesi gerekir.  Mahcubiyet, utanma, kü-
           çük düşme, gurur, kibir gibi mazeretlerin arkasına sığınarak
           bu dünyada kolaylıkla yapması mümkün veya muhtemel bir
           konuyu ahirete bırakmak, Hz. Peygamber’in ifadesiyle kişiyi
           müflis durumuna düşürecektir.
           Ebu  Hureyre  (r.a)  nin  naklettiği  bir  hadiste;  “Peygamber’i-
           miz (sav) arkadaşlarına ‘müflis kimdir biliyor musunuz?’ diye
           sorar. Ashab: ‘Bize göre müflis parası ve malı tükenmiş, işini
           kaybetmiş olanlardır’ diye cevap verir. Bunun üzerine Hz. Pey-
           gamber:  ‘Ümmetimin  müflisi,  kıyamet  gününe;  namaz,  oruç
           ve zekât görevlerini yerine getirdiği halde başkalarına söven,
           iftira eden, haksız yere başkasının malını yiyen, döven veya ka-
           nını döken kimsedir. Bu kişinin iyiliklerinden, sevabından hak
   206   207   208   209   210   211   212   213   214   215   216