Page 67 - Hz_Nuh
P. 67

66  Prof. Dr. Mustafa ERDEM



                            170
           ka kimse bilemez.  İnsan olmaları dolayısıyla peygamberler
                           171
           de gaybı bilemez.  Nitekim Peygamber’imiz Hz. Muhammed
           ile ilgili bir ayeti kerimede Cenab-ı Hak şöyle buyurmaktadır:
                                  172
           “…Ben gaybı da bilmem…”  Bununla birlikte vahiy de gayb ile
           ilgili bir bilgi, bir haberdir. Yüce Allah onu elçisine bildirdiği
                                           173
           zaman, o da insanlara tebliğ eder.  Dolayısıyla peygamber-
           ler Cenab-ı Allah’ın bildirmesi sayesinde, diğer insanlardan
           önce gayb hakkında bilgi sahibi olabilmektedir. Bunun yanın-
           da sadece peygamberlere bildirilen gaybın olması da müm-
           kündür. Cenab-ı Allah: “… ve Allah sizi (gayba) vakıf kılacak
           değildir. Fakat Allah elçilerinden dilediğini seçer (onu gaybe
                                                              174
           vâkıf kılar). O halde Allah’a ve O’nun elçilerine inanın…”  bu-
           yurmaktadır.  Benzer  şekilde  bu  husus  Cin  suresinde  şöyle
           açıklanmaktadır: “Çünkü gaybı; kıyametin ne zaman kopaca-
           ğını yalnız Allah bilir ve onu kimseye de bildirmez. Ancak pey-
           gamber olarak seçtikleri kişiler hariç…” 175

           Kur’an-ı Kerim’de bildirildiğine göre Yüce Allah’ın peygam-
           berlere  vahyetmesi  ilk  insan  Hz.  Âdem  ile  başlamış  ve  son
           peygamber Hz. Muhammed’e gelen vahiy ile bu kapı kapan-
           mıştır. Kur’an-ı Kerim’de geçmiş peygamberlere indirilen va-
           hiy konusunda herhangi bir açıklama yer almazken, Hz. Mu-
                                                           176
           hammed’e gelen vahye dair bazı bilgiler verilmiştir.   Çeşitli
           dönemlerde peygamberlere indirilen vahiyler birbirini doğ-
           rulamaktadır. 177

           Vahiy, bütün ilahi dinlerin esasıdır. İslam, ulûhiyet kavramı-
           na  verdiği  genişliği  vahiy  kavramına  da  vermektedir.  Zira

           170   Neml, 27/65.
           171   Araf, 7/188.
           172   En’am, 6/50; Ayrıca bk. Hud, 11/31.
           173   Âl-i İmran, 3/44; Hud, 11/49.
           174   Al-i İmran, 3/179.
           175  Cin, 72/ 26/27.
           176   Yavuz, Vahiy, s. 42/440.
           177   Âl-i İmran, 3/81; En’am, 6/92; Fatır, 35/31.
   62   63   64   65   66   67   68   69   70   71   72