Page 64 - Hz_Nuh
P. 64
Hz. NUH 63
üzere genel olarak kutsal kitaplar şeklinde isimlendirilmiş-
tir. Bu kitaplar, peygamberlerin vefatı sonrasında da onların
getirdikleri hükümlerin devamını sağlamıştır. Peygamberlik
silsilesinde onların tamamına kitap verilmediği, büyük ço-
ğunluğunun kendilerinden önce gelen kitapların hükümleri-
ne tabi tutulduğu görülmüştür.
Kelam kitaplarında vahyin geliş şekilleri ile alakalı olarak
bazı sıralamalar bulunmaktadır. Bunlar arasında peygamber-
ler için geçerli olan sadık rüyadan da söz edilmektedir. Allah
ile insan arasında kişinin sahip olduğu haberleşme araçları
arasında en zayıf olanı belki de rüyadır. Özü itibarıyla rüya
ile amel olmadığı gibi, birinin gördüğü rüya başkaları için bir
kıymet hükmünde değildir. Ancak peygamberlerin gördüğü
rüyalar (rüyây-ı sâdıka) bunun dışındadır. Hz. Aişe: “Allah
Resûlünün (sav) ilk vahiy almaya başlaması, uykuda doğru
rüya (rüyay-ı sadıka) görmekle olmuştur. Onun istisnasız bü-
156
tün rüyaları gün gibi gerçek çıkardı…” demiştir. Nitekim
157
Hudeybiye Antlaşması’ndan sonra inen Fetih suresinde Ce-
nab-ı Allah, Hz. Peygamber’e hem teselli sadedinde hem de
müminlerin ona olan güvenini tazelemek amacıyla gördüğü
rüyayı hatırlatmış ve şöyle bir müjde vermiştir: “Ant olsun ki
Allah, elçisinin rüyasını doğru çıkardı. Allah dilerse siz güven
içinde başlarınızı tıraş etmiş ve kısaltmış olarak, korkmadan
Mescid-i Haram’a gireceksiniz. Allah sizin bilmediğinizi bilir.
158
İşte bundan önce size yakın bir fetih verdi.” Müfessirler bu
ayeti kerimeyi, Allah’ın resûlüne göstermiş olduğu rüyada
156 Buhari, “Bed’ü’l-Vahiy”, 1.
157 Hudeybiye, eski Cidde yolu üzerinde, Mekke’nin 17 km batısındadır. Hicre-
tin 6. yılında Zilkade ayının başında (Mart, 628), Hz. Peygamber gördüğü bir
rüya üzerine (Bk. Fetih, 48/27) ashabıyla birlikte umre yapmak için Medi-
ne’den Mekke’ye giderken burada konaklamış ve Kureyş ile barış antlaşması
imzalamıştır. (Muhammed Hamidullah, “Hudeybiye Antlaşması”, TDV İslam
Ansiklopedisi, İstanbul, 1998, s. 18/297. Ayrıca geniş bilgi için bk. Mustafa
Erdem, İslam, s. 326-330.)
158 Fetih, 48/27.