Page 69 - Hz_Nuh
P. 69
68 Prof. Dr. Mustafa ERDEM
çek bilgilerdir. İlham ise kaynağı belli olmayan bir his ve şu-
urdur. Başka bir ifade ile ilham delilsiz olarak, yani bilgi araç-
larımızdan birine dayanmaksızın, feyiz yoluyla kalbe doğan
bilgilerdir. İnsanın ilham konusunda bir yargılama ve anlama
hatası yapması mümkündür. 186
İslam dünyasında dünden bu güne vahiy konusuyla bağlantı-
lı bir takım tartışmalar yapılmaktadır. Bunlar zaman zaman
Kur’an-ı Kerim’in eksikliği iddiasına katkı sağlamakta veya
dinî uygulamaların Kur’an-ı Kerim dışındaki bazı yanlış veya
uydurma rivayetlere dayandığı şeklinde Müslümanların zi-
hinlerini bulandırmaktadır. Kur’an-ı Kerim’in dışında vahiy
olmadığı iddiası elbette ki vahiy konusunun kelime ve kav-
ramsal çerçevesiyle de yakından ilgilidir. Kur’an-ı Kerim’de
bu kelimenin farklı kullanımlarıyla ilgili pek çok ayeti keri-
me bulunmaktadır. Ancak konu bununla alakalı olmayıp, ta-
mamen dinin bütünlüğü ile ilgili bir mahiyet kazanmakta-
dır. Bilindiği gibi dini hükümler farz, vacip, sünnet şeklinde
değerlendirmektedir. Beş vakit namaz, namazın rekâtları,
zekâtın miktarı gibi farz olarak uygulanan dinî hükümlerin
bir kısmının Kur’an-ı Kerim’de dayanağı bulunmamakta, fa-
kat bunlar hem Peygamberimiz (sav) zamanında hem de gü-
nümüze kadar üzerinde herhangi bir tartışma yapılmaksızın
uygulanmaktadır. Vahiy olmaksızın bunları doğrudan kendi
peygamberlik yetkilerini kullanarak Hz. Muhammed’in dine
dâhil etmesi mümkün müdür?
Kur’an-ı Kerim’de benzeri bulunduğundan hareketle kıble
konusunu ele alacak olsak; Müslümanların Kâbe’ye yönelme-
leriyle alakalı olarak Kur’an-ı Kerim’de ayeti kerimeler mev-
cuttur. Cenab-ı Allah, “(Ey Resûlüm!) Nereden yola çıkarsan
çık (namazda) yüzünü Mescid-i Haram’a doğru çevir. Nerede
olursanız olunuz, yüzünüzü o yana çevirin ki, aralarından hak-
sızlık edenler (kuru inatçılar) müstesna, insanların aleyhinizde
186 Erdem, İslam, s. 100.