Page 31 - Türk Ortodoks Patrikhanesi
P. 31

22                                            Dr. Mustafa BAŞ

          olan ve onun görüşüne benimseyenler değişik isimlerle günümüze ka­
          dar varlıklarını sürdürmüşlerdir. Bu farklı gruplar arasındaki dini çekiş­
          meler zaman zaman bir birlerine karşı çok yoğun baskıyı da beraberin­
          de getirmiştir. Bu baskı da, daha çok devlet gücünü arkasına almış bu­
          lunan Rum Ortodoks kilisesinin Anadolu'daki diğer kiliselere baskısı
          olarak kendini göstermiştir.
             Kaynaklar, Bizanslıların baskı ve zulümlerine maruz kalan Ermeni
          ve  Süryanilerin  Türklerin  hakimiyetine  sıcak  baktıklarını  bildirmiştir.
          Bunun en önemli sebebi olarak da Türklerin, Anadolu T o praklarına ilk
          girdiği dönemlerden itibaren idaresi altındaki gayrimüslimlere baskı yap­
          maksızın  adalet çerçevesinde davranmaları  olduğunu  ileri  sürmüşler­
             2
          dir( ). Anadolu T o prakları üzerinde 600 yıldan daha fazla bir süre hüküm
          sürmüş olan Osmanlı Devleti'nin, Müslüman olmayan vatandaşları  ile
          ilgili uygulamaları da İslam dininin ölçüsü içerisinde olmuştur. Osmanlı
          Devleti, yüzyıllar boyunca bünyesinde farklı din ve mezheplere mensup
          olan insanları barındırmış, bunları asimile etmeye çalışmamış, bunlardan
          her grubu kendi dini inanışını yaşamasında hür ve serbest bırakmıştır.
             Anadolu Coğrafyasının Hıristiyanlığm ilk yayıldığı ve farklı anlayış­
          ların ortaya çıktığı topraklar olması, farklı mezheplerin bu topraklarda
          Osmanlı hakimiyetine kadar varlıklarını devam ettirmelerini sağlamış­
          tır. Bizans döneminde zaman zaman baskı altında tutulan bu mezheple­
          rin mensupları, Osmanlı'nın geniş müsamahası altında dini kimliklerini
          koruyarak günümüze kadar ulaşmışlardır. Bu grupların başında; gerek
          nüfus yoğunluğu ve gerekse Anadolu'ya Türklerin girişinin öncesinde
          bu topraklarda yaşayan yerli Rumlar gelmektedir.  Rumlar'dan başka
          Anadolu'nun  doğu  bölgelerinde  varlığını  devam  ettiren  Gregoryan
          Mezhebini kabul etmiş bulunan Ermeniler, kendilerini en eski Hıristi­
          yan Kilisesi olarak kabul eden Süryaniler, Keldaniler, sayıları çok az ol­
          sa da İstanbul-Galata civarında yerleşmiş bulunan ve aslen Ceneviz'li
          olan Katolikler bölgedeki Hıristiyan unsurlar olarak göze çarpmaktadır.
          B i zanslı misyonerler tarafından Hıristiyanlaştırılmış, Rum Ortodoks Ki­
          lisesi' ne bağlı, Karamanlılar olarak anılan ve Anadolu'nun özellikle iç

          (2)  Abdurrahman Küçük, Ermeni Kilisesi ve Türkler, Ankara 1997, 81
   26   27   28   29   30   31   32   33   34   35   36