Page 50 - Microsoft Word - orjinal
P. 50

50                      øSLÂM HUKUK FELSEFESø

              C. Zâhiriye Mezhebi
              Zâhiriyye mezhebinin imamı, Ebû Süleymân ez-Zâhirî diye bili-
           nen Dâvûd  b. Ali el-øsfehânî, 202/817 senesinde Kûfe’de  do÷muú,
           Ba÷dat’ta hayatını sürdürmüú ve 270/883 senesinde burada vefat et-
           miútir. ølk baúlarda ùâfiî mezhebine mensup iken, sonradan ayrılarak
           müstakil mezhebini kurmuútur. 52
              Kitap ve Sünnet’in zâhirini esas alması nedeniyle, Zâhirî mezhebi
           olarak tanınmıútır. Dâvûd ez-Zâhirî, ümmetin bütün âlimlerinden sadır
           olanlar dıúında icmâı, nassa dayananların dıúında da kıyası delil olarak
           kabul etmemektedir. Bunun dıúında kalan, içtihat, istihsan, taklit ve
           benzeri delillerle amel etmekten kaçınmıútır. Ona göre, “E÷er bir hu-
           susta anlaúmazlı÷a düúerseniz, onu Allah’a ve Resulü’ne götürün” 53
           âyeti, “baútan sona kadar tüm insanların konuútukları her  úeyi kap-
           sar.” 54
              Mezhebine pek çok kiúi tâbi olmuútur. Bunlardan o÷lu Muham-
           med b. Dâvûd (ö. 297/909), øbn Mu÷allis (ö. 324/935) meúhur olmuú-
           tur. Mezhebi özellikle Endülüs’te yayılmıú ve 5. asra kadar da varlı÷ı-
           nı devam ettirmiútir. Daha sonra yavaú yavaú çözülmeye baúlamıú ve
           nihayet 8/14 asırda mensubu kalmadı÷ından sona ermiútir.

              øbn Hazm diye meúhur olan, Ebû Muhammed Ali b. Hazm  el-
           Endülûsî (Ö. 456/1064) bu mezhep mensuplarındandır. øbn Hazm’ın
           çok sayıda eseri vardır; bunların en meúhurları, 8 ciltlik  Kitâbu’l-
           øhkâm li Usûli’l-Ahkâm ve  bunun özeti  olan  en-Nebz fi’l-Fıkhi’z-
           Zâhirî; fürû konusundaki 11 ciltlik Kitâbu’l-Muhallâ ve Kitabu’l-Fasl
           fi'l-Milel ve’l-Ehvâ ve’n-Nihâl’dir.
              øbn Hazm, kuvvetli delillere sahip, âlim bir yazardır. Ancak, mu-
           haliflerine karúı sert ve katı bir üslup kullanmakta, onlara sivri dille
           saldırmaktan kaçınmamaktadır. Meselâ, Ebû Hanîfe ve tâbilerinin
           sözlerini, yalan, kolayca söylenmiú ahmakça sözler gibi sıfatlarla va-
           sıflandırmıútır.


           52  øbn Hallikân, Vefâyât, c. I, s. 175.
           53  Nisâ 4/59.
           54  øbn Hazm, Ali, el-øhkâm li Usûli’l-Ahkâm, Kahire, 1345-48/1926-1929, c.I, s. 9,
             c.V, s.160 ve c.VII, s.55-56.
   45   46   47   48   49   50   51   52   53   54   55