Page 53 - Microsoft Word - orjinal
P. 53

SUBHø RECEB MAHMESÂNÎ                 53

           eden øsmâiliyye’dir. økincisi ise, imâmetin Mûsâ el-Kâzım’a, bundan
           sonra da Ali Rıza, Muhammed  el-Cevâd, Ali el-Hâdî, Hasan el-
           Askerî’ye, en son olarak da on ikinci imam Muhammed el-Mehdî el-
           Muntazar’a ait oldu÷unu söyleyen ømâmiyye veya øsnâ Aúeriyye fır-
           kasıdır.
              Bu fırkaların her biri hakkında kısaca bilgi verilecektir. 59

              B. ømâmiyye
              ùîa’nın bu kolu, daha önce zikredilen 12 imamın imâmetini kabul
           ettikleri için øsnâ Aúeriyye olarak adlandırılmıútır. Aynı úekilde, ileride
           görece÷imiz  gibi, imâmet konusuna çok önem verdikleri, imamların
           masum (günahsız) olduklarını savundukları ve Mehdî Muntazar (bek-
           lenen mehdî) inancına sahip oldukları için ømâmiyye olarak isimlendi-
           rilirler. 60
              ùîa’nın bu  koluna göre  úer‘î deliller, Kitap, Sünnet ve icmâ’dır.
           Kitab’a gelince;  ùiî bilginler, Kur’an’da tahrif olup olmadı÷ı konu-
           sunda ihtilâfa düúmüúlerdir. Ancak, tercih edilen görüúe göre,
                                             61
           Kur’an’da tahrif meydana gelmemiútir . Sünnet konusunda ùîa, sade-
           ce isnadı Ehlibeyt’e dayanan ve ahbâr olarak isimlendirilen hadisleri
           kabul etmektedir.
              Bunlara göre icmâ, “bilginlerin bir söz üzerinde görüú birli÷i et-
           meleri de÷il, masum imamın sözü üzerinde meydana gelen genel itti-
               62
           fak”  anlamına gelmektedir. Kıyas ise, ùîa’nın ahbâriyyûn (hadisçi-
           ler) grubuna göre yasak, usulcülere göre ise makbuldür. 63
              Bunlar usuldeki farklılıklardır. Fürûda ise, ùîa’nın ømâmiyye kolu,


           59  Bkz. Ahmed Emin, Duha’l-øslâm, c.3, s.208 vd.
           60  Bkz. eú-ùehristânî, Muhammed,  el-Milel ve’n-Nihal, c.II,  s.2 vd.  ùia'nın mehdî,
             yani dünyaya dönüp, düúmanlarına azap edecek ve yeryüzünü adâletle dolduracak
             olan beklenen imam inancı ile takıyye, yani resmi sınırlar tamamlanıncaya kadar
             iúlerde gizlilik prensibine uyma konusu hakkında bkz. Ahmet Emin, Duha’l-øslâm,
             c.3, s.215, 226-249.
           61  Bâkır, Hacı Seyyid Muhammed, Vesîletü’l-Vesâil fî ùerhi’r-Resâil, Tebrîzî Matbaa-
             sı 1290/1873, s.61.
           62  et-Tabatabâî, Muhammed Murtazâ Bâkır, Hallu’l-Ukûl li Akdi’l-Fuhûl, (Vesîletü’l-
             Vesâil ile birlikte basım), Tebriz Matbaası, 1291/1874,  s. 44.
           63  el-Hillî, Tezkiretü’l-Fukahâ, ts., c.I, s.1; Bâkır (Muhammed), Vesîletü’l-Vesâil, s.7;
             Bâkır (Murtazâ), Hallu’l-Ukûl, s.53.
   48   49   50   51   52   53   54   55   56   57   58