Page 227 - Microsoft Word - orjinal
P. 227
SUBHø RECEB MAHMESÂNÎ 227
rivâyet edilmesi anlamındaki tevâtür, modern hukuk sistemlerince
bilinmemektedir.
Ancak modern hukuk sistemlerinde, tevâtüre yakın, duyum ve
212
yaygın söylentiye dayalı úâhitlik úeklinde bir delil bulunmaktadır.
213
Fakat bu delil, ender durumlarda kabul edilmiútir. Meselâ Lübnan
Medeni Muhakeme Usûlü Kanununda, “øúitmeye dayalı úâhitlik; ih-
mal veya kötü niyetin cezalandırılması gibi hakkında kanunda açık
hüküm bulunan bazı istisnâî durumların dıúında, kabul edilmez” 214
denilmektedir. Mâlikî mezhebinde duyuma dayalı úâhitlik, pek çok
215
durumda kabul edilmiú olup bu konuda iki úâhit yeterlidir .
8. ùâhitli÷in takdiri
Hâkimin, úâhitli÷i takdir yetkisi var mıdır? Yoksa buna uygun ola-
rak hüküm vermek zorunda mıdır? Bu hususta iki görüú bulunmakta-
dır:
Birinci görüúe göre, hâkim, úâhitleri dinledikten sonra takdirde bu-
lunmaksızın, tereddüt etmeden úâhitli÷in gerekli kıldı÷ı úekilde hüküm
vermek zorundadır. Bu görüú, 18. yüzyıl Fransız Hukuku ve eski
Avusturya Medeni Muhakeme Usûlü Kanunu gibi bazı eski hukuk
216
sistemlerince benimsenmiútir. Bu durumda kanunun öngördü÷ü
sayıda úâhit, iddiaya uygun oldu÷unda, ispat için yeterli kabul edilir ve
hâkim bu úâhitlikle sınırlıdır (aksine hüküm veremez).
økinci görüúe göre úâhitlik, ancak bir ispat vesilesi, hak ve hakikati
araútırma yoludur. Buna göre hâkimin, vicdanında, yapılan úâhitli÷i
de÷erlendirmeye, úâhidin adâletini ölçmeye ve do÷rulu÷unu takdir
etmeye hakkı vardır; úâhitli÷in do÷ru oldu÷una kanaat getirirse, buna
göre hüküm verir, ikna olmazsa reddedebilir. Bu, modern hukuk sis-
temlerinin ço÷u tarafından tercih edilen görüútür. Meselâ Lübnan Me-
deni Muhakeme Usûlü Kanunu’nda; “Olaylar hakkında hüküm veren
mahkemeler, úâhitli÷in de÷erini takdir ederler. Mahkemenin takdiri
212 Commune renommé, hearsay.
213 Mesela Fransız Medeni Hukuku’nun 1415, 1442 ve 1504. maddeleri. Aynı úekilde
bkz. Bonnier, Traité des preuves, s. 220 vd.
214 Md. 252.
215 el-Haraúî, ùerhu Muhtasar, c.V, s.212.
216 Bonnier, Traité des preuves, s.303 vd.