Page 213 - Microsoft Word - orjinal
P. 213

SUBHø RECEB MAHMESÂNÎ                213

           bulunan kiúi, iddia olunan hakkı yerine getirmekle yükümlü tutulur ve
           kendisinden ikrarındaki fazlalı÷ı ispat etmesi istenir. Meselâ davalı bir
           borcu ikrar etse ve bu borcu ödedi÷ini veya erteledi÷ini iddia etse,
           ikrarı sebebiyle borcu ödemekle yükümlü kılınır, erteleme veya öde-
           me iddiasını ise ispat etmesi gerekir.
              økinci görüúe göre ikrar bölünmez. Bu, ikrarın kısımlara ayrılmayı
           kabul etmeyece÷i anlamına gelmektedir. Çünkü ikrar tek bir söz olup,
           bir kısmının alınıp di÷er kısmının alınmaması câiz de÷ildir. Örne÷in
           davalı, vadeli bir borcu ikrar etse, ödeme zamanı gelmeden ödemeye
           zorlanamaz. Çünkü  øbn Kayyım el-Cevziyye’nin de dedi÷i gibi,
           “Borçlu bu úekildeki bir borcu ikrar etmiútir. Onu, ikrar etti÷inin dı-
           úında bir úeyle yükümlü kılmak, ikrar etmedi÷i bir úeyle ilzam etmek-
           tir.”
              Hammâd b. Seleme yoluyla gelen bir rivâyete göre, bir kiúi, her-
           hangi bir delili olmaksızın di÷erinde bin dirhem  alaca÷ı oldu÷unu
           iddia eder. Bunun üzere Basra Kadısı Abdulmelik b. Ya’lâ’ya baúvu-
           rurlar. Davalı borcu ikrar etmekle birlikte ödedi÷ini ileri sürer. Davacı
           ise ikrarı kabul eder ancak ödendi÷i iddiasını reddeder. Bunun üzerine
           Kâdî Abdulmelik; “ya onun sözünün tamamını alırsın ya da tamamını
           reddedersin” úeklinde bir hüküm verir.
              Hanbelî mezhebinde, tercih edilen görüúe göre ve Zâhiri mezhe-
                148
           binde,  ikrarın bölünemeyece÷i nazariyesi benimsenmektedir. Lüb-
                                               149
           nan Medeni Yargılama Usûlü Kanunu  ve Lübnan ùer‘îye Mah-
                                       150
           kemeleri Düzenleme Kanunu  gibi ça÷daú kanunların ço÷u da bu
           prensibi kabul etmektedir.
              Görüldü÷ü gibi bu prensip daha makul ve adildir. ùu örnek bunu
           açıklamaktadır: Sözgelimi alacaklı alaca÷ını aldıktan sonra ikinci defa
           alacak iddiasında bulunsa ancak ne borcun verildi÷ine ne de borcun
           geri ödendi÷ine dair bir delil öne sürülemez ise, bu durumda borçlu
           borcunu ödedi÷ini söyleyerek ikrarda bulunursa ikrarın tamamını al-
           mak gerekir.  ùayet ikrarın bölünebilece÷i kabul edilirse, borçlunun

          148  øbn Kudâme,  el-Mu÷nî, c. III,  s.285;  øbn Hazm,  el-Muhallâ, c. VIII, s.250-254;
             ø‘lâmu’l-Muvakki‘în, c. III, s.317-323.
          149  Md. 226-227.
          150  Md. 44.
   208   209   210   211   212   213   214   215   216   217   218