Page 208 - Microsoft Word - orjinal
P. 208
208 øSLÂM HUKUK FELSEFESø
Sıfatlar, aslî ve arızî olmak üzere iki çeúittir. Aslî sıfatlar, baútan
beri nitelenende bulunan sıfatlardır. Reúit insanın, akıllı olarak itibar
edilmesi böyledir. Reúit kiúi için akıllı olmak, baúlangıçtan beri mev-
cut olan asli bir sıfattır. Arızî sıfatlar ise, baúlangıçta nitelenen úeyin
zatıyla birlikte olmayan, delilik, sarhoúluk gibi sıfatlardır. Bu sıfatların
aslen var oldu÷u kabul edilemez; aksine bunların var oldu÷unu iddia
edenin, bunu ispat etmesi gerekir.
128
Bundan çıkarılan ve el-Eúbâh’ta yer alan kâide, “Asli sıfatlarda
aslolan mevcut olması, arızî sıfatlarda ise olmamasıdır” úeklindedir.
Bu kâide Mecelle’de úöyle ifade edilmiútir: “Arızî sıfatların bulunma-
ması asıldır. Örne÷in, iki mudârebe úirketi orta÷ı, kâr olup olmadı÷ı
konusunda ihtilâf etseler, parayı iúleten orta÷ın sözüne itibar olunur;
sermayeyi verenin ise kâr oldu÷unu ispat etmesi gerekir.” 129
Son olarak úuna iúaret etmek gerekir: Delil ile ilgili kâidenin Me-
celle’de bir istisnası vardır. Mecelle’de úöyle denmiútir: “Kendisine
130
emanet verilen kiúi, yemin etti÷inde tasdik olunur.” Bu madde úöyle
açıklanır: Emanetçi, emanet bırakılan malı sahibine iade etti÷ini iddia
etse, emanet bırakan da malı teslim aldı÷ını inkâr etse; emanetçi bu
duruma yemin etti÷inde sözü kabul edilir. Çünkü emanetçi, berat-ı
zimmeti üzerine yemin etti÷i için sözü kabul edilir. Bu, genel kâideye
muhaliftir. Zira emanetçi, zâhirin aksini iddia etmektedir; kıyasa göre
emanetçinin, emaneti iade etti÷i iddiasını ispat etmesi gerekir.
Mâlikîlerin dıúında fakihlerin ço÷unlu÷u, bu istisnayı kabul etmiú-
tir. Mâlikiler bu istisnayı, emanetin bir delil olmaksızın emanetçiye
bırakılması halinde kabul etmektedirler. Onlara göre emanet bırakıldı-
÷ına dair delil var ve emanetçi de iade etti÷ini iddia ediyorsa, emanet-
131
çinin bu iddiasını ispat etmesi gerekir. Görüldü÷ü gibi bu, bu konu-
daki ça÷daú görüúlere yakındır.
128 øbn Nuceym, el-Eúbâh, s. 25.
129 “Sıfat-ı ârızada asl olan ademdir. Örne÷in (úirket-i mudarebe)de kar olup olmadı-
÷ında ihtilâf olunsa, adem-i asıl oldu÷una binaen söz mudaribin olup sahib-i serma-
ye kâr oldu÷unu isbata muhtaç olur” (md. 9).
130 Md. 1774.
131 øbn Rüúd, el-Bidâyetu’l-Müctehid, c.I, s. 257.