Page 205 - Microsoft Word - orjinal
P. 205
SUBHø RECEB MAHMESÂNÎ 205
lehine, kendi sözüne dayanarak kardeúinin bir hakkını vermiúsem, onu
almasın; çünkü ona ateúten bir parça vermiúimdir.” 105
Bir iúi ispat etmek, kesin bilgi/kanaate ulaúıncaya kadar delil ileri
sürmek demektir. Kesin bilgi/kanaat ise, görmek suretiyle veya delil
ile sâbit olur. Prensip olarak kesin bilgi/kanaat, ancak kesin bilgi ile
zail olur. Derece bakımından kesin bilgi/kanaatten sonra, tereddüt
gelir. O da zan, úüphe ve vehim olmak üzere üçe ayrılır.
Zan; tereddüt halinde do÷runun tarafını tercih etmek demektir.
Zan, kesin bilginin zıddını ispat için yeterli de÷ildir. Çünkü
106
Kur’an’da, “Oysa zan, hak namına hiçbir úeyin yerini tutmaz” de-
nilmektedir. Özellikle hatalı oldu÷u açık olan durumlarda zanna itibar
107
olunmaz. Bu konuyla ilgili olarak, el-Eúbâh ve’n-Nezâir’de ve Me-
celle’de; “Açıkça hatalı olan zanna itibar olunmaz” denilmektedir. 108
Ancak kesin bilgiye ulaúılamadı÷ında gâlip zan, kesin bilgi yerine
geçer. Meselâ bir geminin battı÷ı sâbit olursa, gâlip zanna dayanılarak,
gemidekilerin öldü÷üne hükmolunur.
ùek, sâbit olma ile olmama arasındaki tereddüt durumudur. Bura-
da do÷ru veya yanlıú olma ihtimali eúit olup, birinin di÷erine tercihi
yapılamamaktadır. Bu da kesin bilgiyi ortadan kaldırmak için yeter-
sizdir. Kâdî Hüseyin, üzerine fıkhı bina etti÷i dört kâidesinde, “Kesin
bilgi úek ile ortadan kalkmaz” demiútir. 109 el-Eúbâh 110 ve Mecelle’de
de; “ùüphe ile kesin bilgi yok olmaz” denilmiútir. 111
Vehim ise, tereddüt halinde hata yönünün tercih edilmesidir ki bu
112
reddedilir. Mecelle’nin ifadesiyle, “Vehme itibar edilmez.” Aynı
úekilde her türlü mücerret ihtimal de reddolunur.
Özetle, kesin bilgi ve delile dayalı olarak sâbit olana itibar olunur;
105 Bkz. el-Aynî, Umdetü’l-Kârî, c. XIII, s.257.
106 Yunus 10/36.
107 es-Suyûtî, el-Eúbâh, s. 106; øbn Nuceym, el-Eúbâh, s. 63
108 “Hatası zahir olan zanna itibar yoktur.” (md. 72)
109 Zikreden es-Subkî, Cemu’l-Cevâmi‘. Bkz. el-Mahallî, ùerhu Cemi’l-Cevâmi‘, (el-
Bennânî Haúiyesi ile birlikte), c. II, s.373.
110 es-Suyûtî, el-Eúbâh, s. 37, 45; øbn Nuceym, el-Eúbâh, s. 22, 29.
111 “ùek ile yakin zail olmaz” (md. 4).
112 “Tevehhüme itibar yoktur” (md. 74).